Kimi olaylar ve olaylarla ilgili mahkeme sonuçları vardır ki bunlar tam anlamıyla neredeyse ibretlik birer durumdur.
Tıpkı şu olaydaki gibi.
Eskişehir'de Harun Sazlar, adlı kişi kendisine boşanma davası açan eşi Öznur Gülbaş'ı 219’da 16 yerinden bıçaklayarak ağır yaralıyor.
Sazlar, Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 16 yıl 6 ay, 'tehdit' suçundan ise 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılıyor. Mahkeme heyeti, Sazlar hakkında 'iyi hal' ve 'haksız tahrik' indirimi uygulamıyor ve itiraz sonucu dava Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi’ne gönderiliyor.
Burada Sazlar hakkında yerel mahkemenin verdiği 'kasten öldürmeye teşebbüs' cezası kaldırılarak, 'eşe karşı neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralama' suçundan ceza verilmesi gerektiği belirtilip; sanığın, eşinin 'ricası' üzerine son darbeyi indirmediğini belirterek şöyle deniyor:
“Sanık elindeki bıçağı havaya kaldırmış boğazıma doğru indirmekteyken ve diğer eliyle de benim ağzımı kapatmış haldeyken göz göze geldik, 'Harun yapma’ dedim, bu esnada sanık beni bıraktı' şeklindeki beyanları, eyleminden Öznur Gülbaş'ın ricasıyla nedametle (pişmanlıkla) vazgeçtiği anlaşılan sanığın kullanımındaki cep telefonu hattından hemen 112 Acil Servis ve 155 Polis İmdat'ı arayarak getirtilen ses kayıtlarına göre, eşini bıçakladığını, sağlık durumundan endişe ettiğini bildirerek yardım istemesi, bıçak darbelerinden sadece birinin hayati tehlikeye yol açması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçun icrai hareketlerinden gönüllü vazgeçtiğinin kabulünün gerektiğinin anlaşılması karşısında, sanığın olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan Öznur Gülbaş'ı yaralama kastıyla hareket ettiği değerlendirilmektedir."
Ve işte tam bu noktada; caniyi kurtaracak karar veriliyor:
Sanık Harun Sazlar hakkında yerel mahkemenin 'eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 16 yıl 6 ay, 'tehdit' suçundan ise 7 ay 15 gün hapis cezası kaldırarak ‘kasten yaralama’ suçundan 7 yıl 6 ay ve tehdit suçundan da 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmederek; iyi hal uygulayıp tahliyesine karar veriyor.
Yani adam eşinin kendisinden boşanmak istemesi nedeniyle fiziki üstünlüğünü kesici bir aletle (bıçakla) birleştirerek, vuruyor, vuruyor, vuruyor…
Son darbeyi yalvaran gözlerle kendisine bakan kadının ağzından çıkan “yapma” sözlerinin ardından bırakıp polisi ve sağlık ekiplerini arıyor.
Tamamen erkeğin insafına maruz bir durumdan böylelikle canını lütfedip bağışlayan erkek tahliye ediliyor.
Sebebi ne olursa olsun boşanmak isteyen bir kadının, erkeğin insafına lütfuna bırakılmasının ötesinde bir zihniyet.
‘Ya benimsin, ya toprağın’ diyen mal alışverişinde kadına layık görülen de buna rıza göstermek.