Gelelim çay muhabbetlerine…
Doktor Çetin’den (*) çay demleme
“İlk önce bilmelisin ki çay bir ruh birleşimidir, ruhunu topraktan alır. Çayı sevdiğin kişiyle içeceksin ama her çayı içmeyeceksin. Çayın pür olması lazım, çaya hiçbir şey karıştırmayacaksın ve sen kendin hazırlamayacaksın, hazırlayan kişiyi seyredeceksin. Şimdi ben sana çay hazırlıyorum, öyle farz edelim. Sen beni seyredeceksin. Ben hiçbir zaman sana nasıl çay içtiğini sormam çünkü sevgisinden emin olduğun kişinin kendini sana temsil ettiğini bilirsin.”
“Önce çayın suyunu kaynatacaksın, dinlendireceksin, sonra sevdiğin çaydan bir tutam alacaksın, koklayacaksın, çay tane tane olacak, hangi çayı demlediğini bileceksin, ben yasemin katarım çaya, kokusu geldikçe sevdiğindeki iç huzuru hissedersin. Ha, bu arada çay iki kişiyle içilir ve yüreği gülen insan’la içilir. çayı soğuk suda yıkayıp süzeceksin, tıpkı sevdiğinle bütün zorlukları aşıp bütün yüklerini üzerinden silkeleyip attığın gibi. kaynayan suyu yavaş yavaş üzerine dökeceksin bir insanın yüreğine yavaş yavaş sükunetle girdiğin gibi. Çayın biraz kabarmasını seyredeceksin sevdiğine ulaşamadığında yüreğinin kabarması gibi. Kabaran çayı demlemek için üzerini kapatacaksın, demlenmesi, çayın içine çökmesi için, sevdiğinin sana karıştığında yüreğinin aşkla dinlenmesi gibi. Bekleyeceksin, Çayın demlenmesine zaman verip bekleyeceksin, seninle bir olana dek sabretmeyi öğrendiğin gibi. Çayı hazırlarken en özel bardaklarını hazırlayacaksın, bardağın içini demlediğin çaydanlıkla buhara tutacaksın, çayın ruhunu ısıtacaksın. Sonra o bardaklara parmak uçlarınla dokunacaksın, sevdiğinin tenine parmak uçlarına dokunduğun gibi. Devamında çayın demini yavaşça akıtacaksın, demin rengi oturmuş olacak, artık sevdiğinle tek yürek olma zamanı gelmiş gibi ve suyunu dökeceksin, ikisi bir bütün olmalı. Kendi elinle çayı servis edeceksin. Eğer sevdiğin doğru kişiyse, sen çayı elinde tutarken onu seni ellerinden öperek alıp yudumlamalı. Böylece bilirsin ki doğru kişiyle çay içmişsindir.” (SON)