Kendileri ihtiyaç içinde oldukları halde infak ederler:
“Daha önce Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile muhâcirleri kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin kıskançlığından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.”(59 Haşr 9)
“Allah Rasulüne bir zat gelerek açlıktan dizlerinde derman kalmadığını söyledi. Allah Rasulü “Bu zatı misafir edecek biri var mı?” dedi. Ebu Talha kabul etti ve eve götürdü. Evde bebeklerinin yiyeceğinden başka bir şey yoktu. Ebu Talha eşine; “Onu uyut, kandili bir biçimde söndür, biz yemiş gibi yapalım misafiri doyuralım” dedi. Ertesi sabah Rasullullah “Allah bu gece falan aileden razı oldu” dedi. İsar, “kendi ihtiyacı olduğu halde, başkasını kendisine tercih etmek” anlamına gelir.
Eziyet etmeden başa kakmadan infak etmek:
“Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Rabbleri katında has ödülleri vardır. Onlara hiç korku olmadığı gibi, onlar üzülmeyeceklerdir de.”(2 Bakara 262)
“Gönül yapan hoş bir söz ve rahmet dileme, arkasından incitmenin geldiği bir yardımdan daha hayırlıdır. Ve Allah kendi kendine yetendir, cezalandırmadan önce fırsat tanıyandır.”(2 Bakara 263)
“Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve gönül incitmek suretiyle, yaptığınız hayırları boşa çıkarmayınız. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez.”(2 Bakara 264)
Yaptığınız infakı çok görmeyin:
“Yaptığını çok göstererek başa kakma!”(74 Müddessir 6)
İnfak nelerden yapılır.
Sevdiğiniz şeylerden infak edin:
“Sevdiğiniz şeylerden başkaları için harcamadıkça iyiye ulaşamazsınız; her ne harcarsanız şüphesiz Allah ondan tamamıyla haberdardır.”(3 Ali imran 92)
En temiz ve kaliteli şeylerden infak edin:
“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve sizin için rızık olarak yerden çıkarttıklarımızdan infak ediniz. Size verildiğinde, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayınız. Biliniz ki, Allah zengindir; övgüye lâyıktır.”(2 Bakara 267)
Kişinin kendine ve ailesine harcadığının ortalaması infak edilir:
“Allah sizi, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun kefâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek ya da bir köle âzat etmektir. Bunları bulamayan kişi üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde, yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz.”(5 Maide 89)
İnfak kimlere yapılır:
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batıya çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah'a, âhiret gününe, meleklere ve kitaba iman edenin; malını çok sevmesine rağmen onu akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere, köle ve esirlere verenin; namazı dosdoğru kılanın; zekâtı verenin; sözleştikleri zaman gereğini yerine getirenin; sıkıntıda, darlıkta, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanda sabır gösterenin eyleminden oluşur. İşte doğru olanlar bunlardır; işte sakınanlar da bunlardır.”(2 Bakara 177)Devam Edecek