Bu kadar ünlendirdin ki beni tevazumu nasıl koruyacağımı bilemediğim bir coğrafyada yaşıyorum sanki! Sana endekslediğim emeğim daha ne kadar başıboş kalacak
İradeyi eline alan yaratıcı gibi kendini en derin haliyle hissettiren yönlendirici, etki bırakıcı ve ben bunları söylemekten asla gocunmam
Hiçbir emek boşa gitmez ve gitmemeli ki benim emeğimin neyle ilgili olduğunu hangi sonuçlara mal olduğunu bilmek isterim
Evet! Bakanların konu sen ve senin bağlantılı olduğun bir konu olduğunu anlayabilirler ama içeriğini dillendirmek ise dillendirenin dahi ders alacağı farkındalığı yaratmaktır.
Benim kendim ile ilgili kaygılarım değildi, sana ve topluma verdiğim sözlerimin insani sonuç beklentilerinin dâhil olmak istediği insanlık hanesindeki direngenlik, devinim ve başarıya ulaşma azmiydi
Bunun için hiçbir şeyden kaçınmamıştık ve elimizden gelenin azamisini sarf edip yarınların onurluları listesindeki yerimizde anılalım isterim
Kontrolümü kaybettim kaybedeli senin yerleştiğin ufuk beni her gün ve her yeni anın şafağında baştan çıkarmaya devam ediyor.
Gökyüzü hangi renk alırsa, hangi şekil alırsa, hangi yükü yüklenip doğaya veya dünyaya hangi yağmurunla boşaltacaksa aynısından değişime uğruyordum
Bu kadarına pes demiyorum ama senin hazırlıklarının fotoğrafı seni konuşturmak için çıkardığı “tahtan” gelen seslerin ve dinleyicilerin fotoğrafıydı.
Yücelmeler ve yücelmeleri takip edenlerin kendi aralarındaki anlaşmayı onaylamak için gelenlerin bir arada bulundukları arena daha da dolacağa benziyor
Dahasına ulaşmak için benim biraz daha senleşip sana yakın hale gelmem gerekir ki senin doğaya, dünyaya yansımanı tam olarak görebileyim
Bu görüşte hayati önemin dışında bir etki ve beklenti var ise onun en yalın halinden yaşanabileceğinin koşullarında karşına dikili duruyor olacağım
Sen ufkun ve gökyüzünü alaca kızıllığa boyama becerin gözler önündeyken ben nasıl başka heves ve beklentilerimi anlatabilirim ki?
Canıma musallat nice hastalıkların nekahat dönemlerini yaşasam dahi, bir an olsun tereddütte düşme belirtisi olmayacağından emin ol.
Seni kendime yeteri kadar anlatabilsem senleşeceğimi bilirim ama benim korkum ve tasavvurlarım benim seni yeteri kadar anlamaktan uzak olduğum ile ilgili tespitlerimdir.
Kendim bir seni yeteri kadar anlayabilsem ve bunu dillendirecek kadar kendime güvenip sesli halini kendi kulaklarıma anlatabilsem; sana biraz daha yakınlaşırım
Sana tevazu yakışırdı ama kat edilecek bunca mesafem varken ve ben bu mesafelerin oluşturduğu beklenti kaosundayken rahatlığı anlatan tevazuluktan söz etmem bendimi aşmamdır ve taşkınlık benim için hayra alamet değildir.
Bunca gül bahçesi arasındaki güller ve çiçekleri ayırmam arıların hangi çiçeğe konmak istediğine karar vermem kendime karşı bir saygısızlıktır.
Bunca birikimlerim beklentilerimin çok çok uzağında ve daha kat edilecek, birikim yapacak gezip görecek çok emeğe ihtiyaç var ve senin karşında ben varım demeye bile dilim varsa keşke derim.
Biraz daha bekleyip esas cevherin rengini verdiği süreçten sonra sana biraz daha yakın dursaydım ve bu duruşunun bana bulaştırdığı kokunu taşıyabilseydim
Tevazu ciddi bir emeğin sonrasında gelişebilecek davranış ve yaklaşım, önceliğinin emeğe dayalı bir özveri yaklaşımıdır ancak emek hala totem ve emeğin beklentisi aynı güzergâhtan üretkenliğe devam noktasındaki iradedir.
İrade konusunda sana yakın olmak sana bulaşmaktır ve kararı verilenlerin senden geliyorsa başım üstünde yeri vardır yaklaşımı bende hala çok canlı ve peşinden sürükleyici bir durumdayım
Burada senin iradenden ve bunca birikimindeki YÜCE gücüne rağmen hala insanlarda kalabiliyorsun, onlara dokunabiliyorsun ve onların arasında yaşayabiliyorsun işte yazı böyle çıkıyor.