Daha önce birkaç kahvaltıcı da rastladığımız, şimdi ise hemen hemen tüm tarihi mekanlarda (kafelere dönüştürülen birçok Diyarbakır evinde) olan ve ismine serpme kahvaltı dediğimiz zengin (!) kahvaltı sofraları tamamen israfın resmini koyuyor önümüze.
Bir kişi için getirilen kahvaltıyı yiyebilecek babayiğit var mı? diye hep merak etmişimdir.
Şahsen ben yiyemiyorum.
Yemem için en az bir gün hiçbir şey yememem lazım.
Birçok insanın da benim gibi olduğunu gözlemlediğim için bunun daha geniş bir kitle tarafından aynı duygularla eleştirdiğini biliyorum.
Bir de bir zorunluluk var bu gibi yerlerde.
Diyelim beş kişi gittiniz, üç kişilik isteme şansınız yok. Rica minnet bir eksiliyor, eksiltince de size bir bakışları var anlatamam.
“Ben ne kabahat işledim” diye kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz.
Yani racona ters bir durum, madem geldin, yiyip yiyemeyeceğine bakmadan isteyeceksin serpme kahvaltıyı…
Kardeşim 35-40 lira alacağına, daha çok yenilmeyenlerin bir tespitini yaparak çeşitleri azalt ve fiyatını da 20-25 lira yap, sen de kurtul, biz de kurtulalım bu eziyetten.
…
Külliyen israf bu durum maalesef ve bu durumu neredeyse tescilleyen bir araştırma yayınlandı geçenlerde.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA), ‘serpme kahvaltı’ nedeniyle yılda 100 milyar liralık gıdanın israf edildiğini açıkladı.
TİSVA, yılda toplamda 214 milyar liralık gıdanın israf edildiğini tespit etti. Bu da 12 ton gıda anlamına geliyor.
Vakıf başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, 100 milyar liralık israfın yaşandığı serpme kahvaltılarda masadaki zeytin, peynir, domates, tereyağı, reçel, yumurta veya ekmeğin çoğunun çöpe gittiğini söyledi.
Türkiye’de yılda 214 milyar liralık gıda israfı yapıldığını hesaplayan TİSVA, bu miktarın 12 milyon tona denk geldiğini ortaya koyarken, son zamanlarda yaygınlaşan israfın sadece serpme kahvaltı türünde yaklaşık 100 milyar liralık gıdanın israf edildiğini belirten Akgül, israfın bir davranış bozukluğu olduğuna vurgu yaptı. Akgül, israf kültürünün azaltılması için topyekûn bir seferberlik başlatılması gerektiğini söyleyerek, serpme kahvaltılarda ürünlerin müşterilerin isteğine göre ya da porsiyonlarının azaltılarak getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Hep tespit hem de öneri var.
Aklın yolu bir.
Son olarak Vakfın endeksine göre Türkiye, gıda israfı anlamında 67 ülke arasında 65’inci sırada olduğunu da hatırlatalım.
Yoksulluğun giderek arttığı bir ülkede israfın bu kadar fazla olması yine Vakfın bir tespitinde gizli: Davranış bozukluğu.