Hiç bir şey uzaktan bakıldığı gibi değil. İçine girmeden girip yaşamadan hiç kimse hiç bir şeyi tam olarak kavrayamaz.
Şimdi size bir araştırma şirketinin Mayıs arasında, 14 ilde yaptığı ekonomik durum anket sonuçlarını paylaşacağım.
Toplumdaki ekonomik yıkımı gözler önüne seren, umutsuzluğun da hızla büyüdüğünü gösteren araştırmada, açık uçlu olarak yöneltilen “Şu an ülkemizin en önemli sorunu nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 74.8’i “ekonomi/geçim sıkıntısı” yanıtını vermiş. Devamında yüzde 43.2 ile “işsizlik”, yüzde 34.4 ile “salgın hastalık”, yüzde 32.7’yle “yargı/hukuk/adalet”, yüzde 18.8’le “eğitim”, yüzde 15.6’yla “göçmen ve mülteciler” yanıtı gelmiş.
Ankete göre, katılımcıların yüzde 13.8’i, “terörü” ülkenin en önemli sorunu olarak görüyor. Yüzde 11.7’si “yolsuzluk”, yüzde 10.1’i “ifade özgürlüğü/demokrasi”, yüzde 5.8’i “Avrupa Birliği’ne girememe” yanıtını verirken yüzde 4.2’si “dış politika” ve yüzde 1.3’ü “çevre kirliliği’ demiş.
Şaşırmadık, beklenen cevaplar ancak devamı var.
Bu şartlarda ekonomik kriz ve işsizlik doğrudan insanların borçlanmasına sebep oluyor. Sorulan“Hane borcunuz var mı” sorusuna katılımcıların yüzde 60.6’sı “evet” yanıtını verirken yüzde 39.4’ü hane borcunun olmadığını ifade etmiş.
Düşüncelere saygı duyup devam edelim.
“Enflasyonun/fiyatların yükselişi hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 62.4’ü fiyat artışı “hükümetin yanlış politikaları” diye cevap vermiş. Tabi bunu dış güçlere bağlayanlar da var ve yüzde 24.9
Enflasyonun yükselişini doğal bir süreç olarak görenler ise yüzde 12,7’de.
Kim nasıl düşünürse düşünsün; Ak Parti sayesinde teğet geçen ekonomik krizlere rağmen, ülkede artık sınırları zorlayan bir geçinememe sorunu var.
Ve bunu ülkenin kahır ekseriyeti iliklerine kadar hissediyor.
Maaşlara yapılacak zamlar kadar, mevcut hayat pahalılığını düşürecek adımların bir an önce atılması gerekiyor.
Tüm bunlar yapılırken geçici çözümlerle değil, kalıcı hedeflerle hareket edilmesi lazım.
Ekonomik krizin yarattığı gelirdeki ciddi düşüş, liradaki değer kaybı toplumda müthiş bir karamsarlık yaratmış durumda. İnsanlar gergin ve umutsuz halde. Halkın bu kadar derin bir kriz ve yoksulluk içinde kalması hükümetin sembolik de olsa siyasiler nezdinde de tasarruf politikasına gitmesi gerekiyor.