AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı, geçtiğimiz Pazar günü kentte 200 kişinin Gelecek Partisi’nden istifa ederek AK Parti’ye katıldığını duyuran bir organizasyon gerçekleştirdi.
Organizasyona AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın, partinin Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Oya Eronat, Ebubekir Bal, Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, MKYK üyeleri Alaattin Parlak, Suna Kepolu Ataman ve partililer katıldı.
İktidarın büyük ortağı adına; ekonomik açıdan çalkantılı bir süreçte; eleştirilerin odağında bir pozisyondayken ve anket şirketlerinin sürekli düşüş eğiliminde gösterdiği bir zamana denk gelen bir organizasyon olması ilgi çekiciydi.
Tabi haber hem ana akımda hem de yerelde olabildiğince yer buldu.
Haberin muhatabı ve merkezindeki Gelecek Partisi’nden ardı ardına yalanlamalar geldi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İletişim Başkanı Mustafa Mente, sosyal medya üzerinden “Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanlığından bu sayıda bir istifa kesinlikle olmamış, tam tersine 12 Kasım - 12 Aralık tarihleri arasında üye sayımız 102 kişi artmıştır. Ayrıca, Diyarbakır ilimizden Yargıtay üzerinden üyelik işlemleri devam eden 150 kişi bulunmaktadır” ifadelerinin kullanıldığı bir bilgi notu paylaştı.
İl Başkanı Aydın Altaç da benzer bir bilgi notu paylaşarak, “Yalanlarınızı ve yaratmaya çalıştığınız algıları biliyoruz. Salonun tamamında avanelerinizle birlikte 200 kişi ancak varsınız. Kanıtlamazsanız müfterisiniz. Her şey beklenir sizlerden” dedi.
…
Partiler bu gibi etkinlikleri sıklıkla yapıyor. Ancak burada ortaya çıkan bir gerçeklik var.
Ak Parti bu organizasyonla kendi içinden doğanların kurduğu iki partinin de kendilerini zorlayacağını kavramış oldu.
…
Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun, geçtiğimiz Eylül ayında üstelik dövizdeki dalgalanmadan kaynaklı ekonomik kriz henüz kendini fazlasıyla hissettirmemişken AK Parti'nin bölgede 8 puan kaybettiğini kaydettiğini açıklamıştı.
Kürt seçmenin Gelecek ve DEVA Partisi'ne karşı tutumlarını ve iki partinin bölgedeki durumlarına değinen Girasun, seçim döneminde iki partinin ivme kazanacağını belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı: "Artık bölgede DEVA ve Gelecek gibi iki siyasi parti var. Bu iki parti AK Parti'nin Kürt oylarına ve AK Parti'den rahatsız muhafazakar oylara talipler. Türkiye'de AK Parti'ye oy veren seçmenlere baktığımız zaman AK Partili seçmenlerin ilk uğrakları daha çok DEVA ve Gelecek partileri gibi duruyor. Ama bu iki partinin beraber siyaset meydanına çıkmamaları Kürt seçmende olumsuz bir algı oluşturdu. Eleştirdikleri konular ortakken neden beraber tek parti altında toplanmadılar? soruları sorulmaya başlandı. Bundan dolayı, bu partilerin seçimi kazanma durumunun olmayacağı gibi bir algı var. Fakat seçim sürecinde bu iki partinin çok yüksek bir ivme kazanacağı kanaatindeyim"
…
Sözün özü, Ak Parti’nin bu organizasyonu; kendilerinden çok Gelecek Partisi’ne yaradı demek yanıltıcı olmaz herhalde.
Ve böylesi bir organizasyonu en tecrübelisi saydıkları ağabey pozisyonundaki M. Mehdi Eker ve kente katkıları bu tür organizasyonla dışında kentteki varlıkları fazlaca hissedilmeyen diğer siyasetçiler ile yapmaları oldukça ilginç.
Diyarbakır’da şöyle bir deyim vardır; ‘Biz bize heyran, biz bize kurban’.
Görüntü kısmen de olsa ekrana böyle yansıdı!