Geçtiğimiz gün okuduğum bir haberin başlığı aynen şöyledi: ‘Enflasyon hasta ediyor: Gıda zehirlenmeleri patladı’
Okutan başlıklı haberin girişinde, yüksek enflasyonun, hayatın her alanında olduğu gibi gıda güvenliği konusunda da kendini gösterdiği belirtiliyordu.
Gıda fiyatlarındaki artış, her gün değişen fiyat etiketleri ve asgari ücret…
TÜİK tarafından Mart ayında açıklanan ve son 20 yılın zirvesi olan enflasyonu hayatın her alanında yaşıyoruz; bunu tekrar tekrar söylemenin amacı fiyatların bir türlü yerinde durmaması ve bunun için farklı sebepler üretiliyor olması.
Gelelim haberin devamına; bakalım psikolojik rahatsızlıklar dışında enflasyon nasıl hasta ediyormuş?
Konunun aslında “gıda güvenliği” olduğunu haberin devamında anlıyoruz!
Habere göre, enflasyonun rekor yükselişinin yaşandığı bu dönemde merdiven altı gıda üretiminde de büyük artış yaşanmış. Uzmanlar kayıt dışı çalışan işletmelerin halk sağlığını tehdit ettiğini, gıda üretim süreçlerinin yeteri kadar denetlenmediğini vurguluyor.
Bunun sonucunda şimdilik gıda zehirlenmelerde artış yaşandığı uzun vadede ise halk sağlığı konusunda ciddi sorunlar ortaya çıkacağı öngörülüyor.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Toprak şunları söylüyor: “Fiyatı önceden belirlenmiş ve neredeyse değiştirilemez bir hizmet alımı süreciyle, sayılan bu şartlar daha en başta göz ardı ediliyor. Bu sebeple de bunları sağlayan firmaların fiyatları yüksek bulunup şartların tamamını sağlamayan firmalar tercih ediliyor. Bunun akabinde de yeterli ve uygun hizmeti alamama ve ne yazık ki en sonunda da zehirlenme olaylarıyla karşı karşıya kalınıyor. “Bakanlık bünyesinde gıda mühendisi istihdamı artırılmalı ve odamızın bakanlık yetkilileri ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu’yla değişik zamanlarda görüşüp paylaştığı ‘Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Projesi’ acil olarak hayata geçirilmeli.” Uzmanlar bilmediğiniz ürünleri yemeyin diyor.
…
Gıdadaki fiyat artışıyla ilgili vicdansızlığın sınırlarını zorlayan bir not da benden…
Geçtiğimiz günlerde pazarda 5 Liraya bulduğum soğanı hemen aldım. Malum 7 lira bile iyi fiyatken almamak olmazdı.
Satıcıya neden diğerlerine göre ucuz verdiğini sordum; cevabı aynen aktarıyorum:
Hevsel’deki bahçemizden topladım. Uğraşmamak için Komisyoncuya gittim verdiği fiyata canım sıkıldı. Alıp soğanı kendi tezghahıma döktüm. Komisyoncu kazanacağına halk kazansın. İnan onlara bıraksaydım, iyi de kâr etmelerine ve nakliye ile kapılarına kadar getirmeme rağmen, pazardaki fiyatı 7 lira olacaktı. Bunlar imansız abi…
…
Her ne kadar ekonomide yaşanan istikrarsızlık ile asıl sorumlu iktidar olsa bile; bizim bir birimize merhametimiz yok. Gözünü para hırsı bürümüş esnafı da stokçusu da bu duruma tuz biber oluyor. İçerdeki malına döviz bürosundaki döviz muamelesi yapanlar da bu günahın içinde.