“Size neden gerici diyoruz biliyor musunuz? Çünkü sizler 500 yıl geride kalmış Osmanlı'yı, 1500 yıl geride kalmış din esaslı toplum düzenini yeniden hortlatmaya çalışıyorsunuz. Biz kadınlar özgür olabileceğimizi öğrendik ve ne 500 yıl ne de bin 500 yıl öncesine gitmeye niyetimiz yok. Götüremezsiniz"
Bu sözler, iktidara yönelik HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy’a ait sarf edilen bir inanç ve sistem eleştirisi!
Bir kere, salt bir toplumda yaşananlar üzerinden inanç eleştirisi yapmak ve gericiliği din ile ilişkili göstermek başlı başına bir yanlış.
Şunu belirtmekte fayda var sanırım.
İster dini ister ideolojik bir taraf olarak kişi, toplum ya da siyasetin yaklaşımı problemli olabilir.
Ahlak ve vicdan sahibi kişiler ya da siyasetçi(ler)in yaklaşımı, pratiği savundukları değerlere değer katar.
Örneğin ister siyasetçi ister şahıs olsun bir hırsızın ‘kul hakkı’ndan ya da insan haklarından bahsetmesi ne kadar abesse; yaptıklarının din ya da ideoloji ile ilişkili gösterilmesi de o kadar abestir.
Sözde müteddeyin bir sendikacının yaptığı yolsuzluklar, ahlaksızlıklar onun şahsı ile ilgilidir. Bunu din ile ilişkilendirmenin alt yapısı onun inancına duyulan saplantının tezahürüdür.
Aynı şekilde kendine demokrat diyen insanın yaptıkları olumsuzluklar da yine şahsı bağlar.
Bunu tamamıyla inançların kaynağı olarak göstermek en büyük handikaptır.
Genelleme yaparsak ‘gericilik’ salt din ile ilişkilidir demek ve düşmanlaştırmak da yanlıştır.
İster bu sözleri sarf eden kadın vekil, ister ona tepki gösterip ötekileştiren, hakaret edenleri de işin içine katarak; bir toplumun inanç, gelenek ve kültürlerinden kaynaklı alışkanlıkları her ne kadar başka bir inanca ters gözükse bile; bunu eleştirirken; kendi ideolojik gericiliğini işin içine katmak ondan farklı olmamak gibi bir durumu ortaya çıkarmaz mı sizce de?
Hem toplumsal barışın altına dinamit koyanları eleştireceksiniz hem de o dinamiti siz de kullanacaksınız; bu başlı başına bir handikap ve gericiliktir.
Kimse bir diğeriyle aynı olmak zorunda değil ama saygılı olmak zorundadır!
…
Bu konuda HDP’nin kendi içinden eleştirisini diğer eleştirilerden daha makul bulduğumu belirtmek isterim.
HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sözleri bu noktada örnek alınabilir: “Dini inançta ve ifadede herkes özgürdür ama gericilik tanımlaması rahatsız edicidir. Birliktelik, aynîlik değildir. Herkesin görüşüne, inancına saygı duyarım ama.”