Tarık Othan Yazdı: Cumhurbaşkanının ziyaretinin ardından

Diyarbakır günlerce süren hummalı çalışmaların ardından tarihi günlerinden birine şahitlik etti. 5 Ekim’de Diyarbakır’a gelecek olan Cumhurbaşkanı...

Diyarbakır günlerce süren hummalı çalışmaların ardından tarihi günlerinden birine şahitlik etti.

5 Ekim’de Diyarbakır’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için günler öncesinde başlayan hummalı çalışmalar 14 Ekim’deki maden faciası nedeniyle ertelendi.

Ertelenen buluşma için flamalarda tarihler değiştirilerek 23 Ekim olduğu duyuruldu ve nihayet buluşma o gün için gerçekleşti.

Kente bu üst düzey ziyaret nedeniyle çevre il ve ilçelerden binlerce insan geldi.

Cumhurbaşkanı Diyarbakır’da 12 milyar 342 milyon liraya mal olan 140 projenin açılışını temsili olarak yaptı.

“Gönül sohbet ister, çay bahane” derler ya; açılışların ötesinde insanların merakı Cumhurbaşkanının vereceği mesajlardı.

Ne dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan?

Diyarbakır’ın rengi terör değildir, sur kültür yolu festivalidir, üreten istihdam eden fabrikalardır. Diyarbakır’ın rengi kardeşliktir.

Kürt olmayanların bölgedeki Kürtleri sömürüyor.

Edirne cezaevinde yatan zat (Selahattın Demirtaş) Kürt değil, ama Kürtleri sömürüyor. Bir tane eş başkanları var Kürt mü değil, ama Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Bunların oyununa gelmeyeceğiz.

…Diyarbakır Cezaevini boşaltma, müze ve kültür evi yapma sözü vermiştim, sözümü tuttum.

… Son Diyarbakır ziyaretimde PKK ve HDP zihniyetinin elindeki programa göre aile yapımızı ortadan kaldırma içinde olduğunu söylemiştim bu sözlerimi birileri bu kadar de değil demişti. Ama şimdi görüyoruz Kürt kardeşlerimizi bir avuç sapkınlığın elinde nasıl istismar edildiğini görüyorsunuz. HDP 50 bin Kürt kardeşimizin canına mal olan terör örgütünün yanında yer almıştır. Bunlar tüm sapkınların aktörü durumundadır.

Bu tür kritik halka hitaplar spontane konuşmalar değil elbet; bir çok hassas kaygılar üzerinden (aynı şey muhalefet için de geçerli) çalışılmış, düşünülmüş, hazırlanmış metinlerdir.

Cumhurbaşkanının verdiği mesajların gerek bölgede gerekse ülkedeki karşılığına bakmak lazım gelir.

Tartışmalar, Selahattin Demirtaş ve yanılmıyorsam Mithan Sancar isimlerini anmadan ‘Kürt değil, ama Kürtleri sömürüyor’ sözü üzerinde ele alındı.

Genel olarak bu söylemin bir karşılığı oldu mu? Sanmıyorum.

Konuşmanın diğer ilgili bölümlerinin ‘PKK ile HDP’yi aynı potada buluşturarak, Kürtlerle Kürt meselesi arasına mesafe koymak’ amaçlı bir genel politikaya işaret ettiği söylense de İYİ Partili bir siyasi Diyarbakır ziyaretini Öcalan’la iktidarın görüşmesi olarak yorumladı.

Bu tip mesajlar, kimi görünür kimi de alt metinler olarak genel anlamda, ülkenin nasıl bir politika izlediğiyle ilgili ipuçlarını barındırır ve tüm siyasi partiler adına (gerek yanlış gerek kısmen doğru) aynı kaygılarla hareket ettiğinin işaretidir.

Velhasıl Diyarbakır’da verilen mesajlar, hem ülke adına hem Diyarbakır adına ortaya farklı bir tablo ortaya koymadı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri