Yaşamın başlangıç yeri olan ve gelişerek bu günkü insanlığı oluşturan canlılar kolonisi kendisine hayat veren besi kaynağını kurutmaya kalkıştığında kendi sonunu hazırlamış olur
Değişik inanışlara ana tema oluşturan suyun kaynak yerinde bile israf edilmemesi konusundaki uyarılarına rağmen insanların yaşamı devam ettirecek likittin insanlığı bitirecek malzeme olarak görmesi ne garipliktir.
İsraf haramdır lafını boşa çıkartırcasına davranmak aymazlık değil de nedir diye sormak lazım
Toplumsal ilişkileri barış üzerine değil de kavga üzerine, birlikte yaşam yerine kendini ayrı tutarak daha üst bir katmanda yaşama istemi tamda suyun tutuşturulmasına benzer bir durumdur
Suyu tutuşturduğunuzda insanların tutunacak dalları veya geleceğe dair umutlarını tüketmiş olursunuz, bir kez daha yaşamın kendini yenileyerek gelişebileceği bir ortamı, bir şansı da ortadan kaldırmış olursunuz
Bir kere tutuşturulmaya başlandığında ve suyun gücün sırrına varıldığında; dağılmalar, parçalanmalar ve suya karşı direnecek hiçbir gücün olmadığını gördüğünüzde her şey aleniye bürünür ve olan olmuş olur
Suyun bu kadar yaşama yön verecek kadar değerli olması ve değerin bilinmemesi veya bilinseydi insanların değerlere ananelere ve oluşan kültüre yaklaşımları çok farklı olurdu
Çünkü olumlu ile olumsuzu birbirinden ayıracak ince çizgiler sanatsal özelliklere sahip ve ince çizgileri hassas olanlar ile sanatkârlar bilir. Sanatkâr olmayanlar hassas olmalı, hassasiyeti kaçıranlar ise sanata sığınmalı ki yaşam zenginliğini kaybetmemeli bu zenginliği koruma ise emeğin harcanmasıyla elde edilir
Emeklerin hiç biri boşa gidecek durumda değildir ve bu emeğin değerlendirilmesi suyun değerlendirilmesiyle eş değerdedir, suyu değerlendirdiğiniz gibi emeği de doğru değerlendirdiğinizde yaşamın kendi dengesi ve ekseni seni doğru yarınlara taşıyacaktır.
Doğru yarınlarda doğru ortamlar olmazsa bile seni olumsuzluklardan koruyacak bilgiyi sağlayacaktır.
Suyu tutuşturduğunuzda ne olur kısmına hiç girmek istemem ama var olan taşların tümü yer değiştirecek, bütün temeller yer e zemin kayması yapacaktır artık doğallık ortadan kalkacaktır yapaylık ve geçicilik, palyatiflik hâkim olacaktır
Yaşam böyle gider mi dediğinizde asla ve asla doğa bu doğal gidişatı kendi haddini aşan insanların ve canlıların eline tümden teslim etmez ve eninde sonunda doğal dengeyi, doğal teraziyi oturtur, bazen faturası ağır gelse de doğa kendi terazisini bir başkasının hizmetine sunmaz, kendi dengesini elinde tutar
Çünkü bir insanın bilinci bütün doğanın ortak bilincinden daha zengin değildir
Gidişatın kötü olduğunu gördüğünüzde mutlaka insani tepkiyi göstermek ve bir yerlerden elinizi çözüm için uzatmak gerekir, her kesin aynı gemide olduğu bir yaşam ve akıcılıkta gemiyi batırmaya kalkışmak hem yaşamı hem de geleceği bitirmiş oluruz.
En temel kaynak su olduğunu bilmeyen yoktur ama gereken özeni gösterdiğimiz konusunda bilinçli olduğumuzu, bilinçli davrandığımızı hiç sanmıyorum ki bu günkü nüfusa elimizdeki suyun yetmediğini bir kes daha yenilemek isterim
Yaşamın temel taşı su ve suyu yangına teslim ettiğinizde sonunuzun da yanmaktan öte bir şey olmadığını bilmek gerekir.