Foto: Arşiv
25 Ocak 2019 tarihinde akciğer kanseri tanısı konulan A.A.’nın tedavisini yürüten hekim, bir immunoterapi ilacı olan ‘pembrolizumab’ (ticari adıyla ‘Keytruda’) adlı ilacın kullanılmasını önerdi be ilacın endikasyon dışında kullanımına izin verilmesi için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na (TİTCK) başvurdu. Başvuru bir gün sonra olumlu sonuçlandı ve A.A.’nın tedavisinde ‘pembrolizumab’ adlı ilacın kullanımına uygunluk onayı verildi.
Türkiye’de devlet hastanelerinde kanser için ana tedavi yöntemi “Kemoradyoterapi” ve bu da birçok insanda istenilen başarıyı sağlayamamasına rağmen, ısrarla kullanımına devam ediliyor. Bir çok hastanın ise kan değerlerinin düşmesi gibi nedenlerden dolayı kemoterapi tedavilerini dahi alamaz durumda...
Buna rağmen SGK, 21 günde bir kere uygulanmak üzere iki kutudan oluşan, bir kürünün bedeli 30 bin lira (aylık 42 bin 915 lira) olan ilacın bedelinin karşılanmayacağını bildirdi. Bunun üzerine A.A., ilaca ait bedellerin kesinti yapılmaksızın SGK tarafından karşılanması istemiyle dava açtı.
Yerel mahkemeler ve Anayasa Mahkemesi tarafından talepleri reddedilen akciğer kanseri hastasının yaptığı başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, SGK’nın aylık 43 bin lira tutan ilaç masrafını karşılaması gerektiğine karar verdi. AİHM durumun aciliyeti nedeniyle başvuruya ilişkin kararını sadece iki gün içinde verdi.
AİHM başvuruya ilişkin kararını açıklamadan, 2 Ekim 2019’de AYM başvurucuya ‘tedbir talebinin reddedildiğine’ ilişkin bir yazı gönderdi. AİHM ise A.A.’nın avukatı Ali Samsum’un yaptığı başvurudan yalnızca iki gün sonra geçeci tedbir talebini kabul etti ve ilacın karşılanması gerektiğine karar verdi.
Bu karar sayesinde başvurucu bir sonraki kürünü de finanse ettirme hakkına yeniden kavuşmuş oldu.
Özellikle tedavi süreçleri hasta ve hasta yakınları için zorlu, stresli ve bir o kadar da yorucu bir süreç. Keytruda yani ‘pembrolizumab’ Akciğer kanseri tedavisinde başarı oranı yüksek olan yeni nesil ilaçlardan biri ve özellikle metastatik baş boyun tümörlerinde, kanserin son evresinde kullanılan ve muadili olmayan, ömrü uzatan; uzatırken kemoterapi gibi vücut üzerine şiddetli yan etkiler yaratmayan, insanca yaşama hakkını veren bir ilaç olduğu ve Avrupa’da akciğer kanseri hastalıklarında sıklıkla kullanılan, başarı oranının çok yüksek olan bir ilaç. Buna rağmen SGK tarafından ücretinin karşılanmaması yüksek fiyatı dolayısıyla çoğu akciğer hastasının ilaca ulaşamaması dolayısıyla ölüme terk edilmeleri anlamına geliyor.
Akciğer hastalarının üç haftada bir almak zorunda oldukları bu ilacı SGK’nin neden ödenmediğini sormak lazım.
SGK, hastalanın ama ilacınız ucuz olsun mu diyor acaba…