Sınırları ben koymadım ama konulan sınırları yaşamım boyunca gördüm ve hissederek yaşamımın kıyılarına vuran dalgalar gibi yaşamıma sirayet etti.
Kendimi topladığım yerlerin tümünden getirdiğim parçaların birikerek oralarda kendilerini korunmaya aldığı oralara ait kültürlerle örgüleri de beraber getirmişlerdi
Benim bende aradıklarımı parçalanmış parçalarımda oralardan arayış dolu beklentileri kendi mekanizmalarına alarak gelmişlerdi
Bir daha dayatıcı sebepler parçalara bölüp parçalardan yıldızlar sistemleri ve başka bir evren oluştursa inanılacak tek şey bu parçalar yine kendi ekosunu yaratacağıydı
Sınırda yaşamak böyle bir zindelik verir, hücrelerin doğasındaki olgunluğu diriliği hatırlatarak hücrelerin, fikirlerin ömrünü uzatarak kendine yaşam alanı yaratır
Sınırların varlığı iyiye yorumlandığındaysa haddini aşan taşkınlıkların oluşturduğu sapmalar ve yaralayıcı fikirlerin tahribatlarını önler, hatta bunlardan dersler çıkararak eğitime materyal hazırlar
Sınırların varlığı bir hukuk oluşturduğunu düşündüğümüzde hukuk karşılıklı terazi gözeneklerinde denk gelen ağırlık ve hak edişle değer bulmadır, birbirine eşit olma hali, aynı değerde olma aynı ağırlıkta olma halidir
Başka dediğimdeyse sınırların senin olsun benim yaşama biçtiğim coğrafyada kim ne yağacağını iyi bildiği için sınırların gözle görülür kısmını gökteki yıldızlar çizer, sen kimine değer biçip kimine değer biçmezsen bile ben yıldızların tümüne ayrı değerler ama kesinlikle değeri olan olarak bakarım
Fiziki olmayan sınırları genişletmek biraz daha düşünce ve biraz daha emek gerektirirken; insanların bentlerini aşmana gerek olmadan varmak istediğin erekleri kendinden emin adımlarla elde edersin.
Elde ettiklerin yine de sınırda yaşamamana engel değildir, belki bir heyecan belki bir takıntı belki bir gelişme seni peşinden kaç diyar gezdirir bilinmez. Bu gezmelerden yine kendine yarayacak bilgilerle döneceğin kesin olmakla birlikte sıkıntı olabilecek gezmelerin de olabileceğini hatırlatırım
Seni Borderline teslim edecek halim yoktur ve seni oralara atacak etkenlerin ortada kalmasına da göz yumamam ama senin sınırlara olan takıntını da beni sürüklemeden, senin kendinle hesaplaşma yapacağın bir ortam da şart
Belki Borderline sınırda yaşam hastalığı olabilir ama sen kendini bırakmayacak kadar doldurduğun bir heybeye sahip olduğunu unutmaman gerekir
İnsanların beklentisi iyiye adım atılan ortamda ortak insanların çok olmasıdır ama senin sınırda yaşaman kötüye adım atmalarda oto kontrolü sağlayacak birikimi unutmaman olacaktır
Ben aforizmaların tümüne senin canlanıp uçabileceğin komutun neresinden geleceği belli olmayan beklentilerin iklimini enjekte edebildiğim oranda iyiyle çevreleyen güzel gözlü, güzel yüzlü kelimeleri yıldızlara asarım ki oralara gezi düzenleyebilesin
Duygusallığıma duygusallığı jurnallayarak kat edebildiğim oranda kat edebileceğim yolculuğu sensiz geçmek değildir gerçek amacım
Senin yaşadığın sınırda yaşamın ne anlama geldiğini daha iyi anlamaya çalıştığımdan benim şüphem yok ama senin pencerenden benim durumum nasıl görünüyor
Belki bir daha hatırlanması gereken bir anektot varsa oda senin sınırda yaşamanın tadı damaklarıma işlendi işlenecek gibi sana öykünürken ve seni kendi bedenimde can diye işlemeye başlarken mesafe kat ettim
Uzun uzun anlatılacak öykülere işlenmiş, ressamları yoran haliyle yaşam görüntüsü fotoğraflarla; konu beklenti, direngenlik ve canlılık bir daha sınırda yaşamayı dayatınca, yapılacak bir şey yok deyip sofraya geçtik
Öğrenilmesi gerekenleri öğretecek yerleri gezdiren arayışların nasıl oluyor da bu kadar hassas olduğunu ve hep sınırda yaşamaya aday olduğunu daha fazla emek ile anlamaya çalışıyordum
Nice hesapların yanlış hesaplanıp idamlardan döndüğümüz sınırda yaşam bir daha gerçek yüzünü senleşerek ortaya çıktığını hem kendime hem sana hatırlatmak istedim
Sınırda yaşam bir hastalık, bir beklenti, bir canlılık, bir değişime her zaman kapı aralamadır sen bunlardan hangisini seçersen seç öyle anılırsın, bende seni kelimelerimle betimlerim, kimine alınır kimine sevinirsin bilemem ama işim bu benim.