Ramazan Pişkin namı diğer Ramazan Hoca’nın özellikle Ulu Cami’nde gerek ziyaretçiler gerekse cami cemaatiyle yaptığı dini anlatımlar ve 2016’da polis tarafından gözaltına alınmasıyla tanınan, sevilen bir insan…
Bayramın ikinci günü Ramazan Hoca’nın 2016'da hakkında yapılan bir şikayet üzerine açılan dava nedeniyle akıl hastanesine kapatıldığı haberleri ve paylaşımları yapıldı.
Haberin duyulmasının ardından sosyal medyada çok sayıda tepki paylaşımı yapılırken, aynı zamanda Pişkin'in serbest bırakılması için de imza kampanyası başlatıldı.
Peki, mesele tam olarak neydi, neden gözetim altına alınmıştı Ramazan Hoca?
İlk haber“hakkındaki şikayet nedeniyle 2016 yılında gözaltına alınan ve hakkında Diyarbakır 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılan Pişkin'in davası bir buçuk yıl önce psikiyatri hastanesinde tedavi edilmesi şartıyla sonuçlandı. Pişkin, Bölge Mahkemesine itiraz etti. İtirazı reddedilen Pişkin, polisler tarafından alınarak Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi'nde bulunan Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Kliniği-1 (YGAP) Bölümü'ne yatırıldı” diyordu.
Haberin yaygınlaşmasının ardından sosyal medyada yapılan birçok paylaşımda Pişkin'in akıl hastanesine yatırılmasına tepki gösterilirken, birçok kullanıcı Pişkin'in akıl hastası olmadığını savunarak, serbest bırakılmasını istedi ve neredeyse eşzamanlı change.org'da serbest bırakılması için imza kampanyası başlatıldı.
Kısa sürede gelişen tepki ve duyarlılık en fazla Diyarbakır’da ve hatta ülke genelinde Ramazan Hoca’nın sahiplendiğine işaret ediyordu.
Bunu fark edenler bunun önüne geçmek ve hatta itibarsızlaştırmak için; babasının oğlunun akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle 2016’da Valilik ve Sağlık Müdürlüğüne yaptığı başvuruyu servis ettiler.
Yetmedi bu kez Cumhuriyet Başsavcılığı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Söz konusu kişinin, 8 Ocak 2017 tarihinde, il merkezinde bulunan Ulu Cami’yi ziyaret etmekte olan bir kadın vatandaşımıza yönelik ‘‘bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum’’ gibi sözlerle taciz, takip ve ifşa eyleminde bulunduğu şikayeti üzerine başlatılan soruşturma, 1 Şubat 2017 tarihinde cinsel taciz suçundan iddianame düzenlenmesiyle sonuçlanmıştır” ifadeleri kullanması dikkat çekiciydi.
Açıklamanın devamında “Ceza Kanunumuzun 57. maddesinin ikinci fıkrasında; ‘Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir’ hükmü yer almaktadır” denmesi öne çıkarılan “cinsel taciz” ve “akıl sağlığı” kavramlarını da aslında boşta bırakıyordu.
Sonuç olarak iki güne sığan etki-tepkide; akıl, bilgi, vicdan yüklü bir insanın toplum tarafından sahiplenmesi sevindiriciydi. En kısa zamanda aramızda olması dileğiyle geçmiş olsun Ramazan Hoca…