Pandemi sürecinde okulların acımasına az bir zaman kala tartışmalar ve çalışmalar sürüyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni eğitim döneminin 31 Ağustos'ta başlayacağını ilan etti. Önceki gün de yeni üzerinde durdukları 4 senaryo olduğunu belirterek, kısaca şunları söyledi:
Her yerde normalleşmeden söz ederken, sinemadan sokakta sporda sanatta vs okullarla iligli tümüyle ilgili bir kısıtın olması elbette söz konusu olmayacaktır. Biz bununla ilgili takibi yapıp en sağlıklı kararı çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için veririz.
Risklerimiz nelerdir. Bütün bunları kurumlarla konuşarak almaya çalışıyoruz. Hiçbir öğretmenimizin, çocuğumuzun riske gireceği bir duruma asla müsaade etmeyiz. Bilim Kurulu'na danışıyoruz, dünyadaki diğer ülkeleri de günlük olarak izliyoruz.
Bizim amacımız okulları açmak ve açacağız. Bunun için de her türlü şartı iyileştirmek noktasında büyük bir gayretin içindeyiz.
Örnekleme olarak sınavlar üzerinden veri paylaştı Bakan Selçuk: 1 milyon 403 bin çocuğumuz sınava girdi, sadece 1 çocuğumuzda vaka tespit edildi. Sistem o kadar iyi çalışıyor ki öğleden sonra testi yapılan çocuğun sabah 10'da bilgisayara sonucu düşüyor. Saat 10'u 5 geçe bizi arıyorlar. Bu çocuğun sonucu düştü diye. Sadece 1 çocukla ilgili bize bilgi geldi ve biz hemen tedbirimizi aldık.
Ve Bakan Selçuk, şu dört senaryo üzerinde yoğunlaştıklarını söylüyor:
Birinci senaryoda okulların temizliği ve öğretmenlerin malzemeleri var.
İkinci senaryoda ise okulun tamamen kapalı olması da bir senaryo. Online çalışma ile beraber ciddi bir alt yapı
Üçüncü senaryoda ‘seyreltilmiş eğitim modeli’ var. O da şöyle: Belirli günlerde okulları açıp, mesela diyorum pazartesi salı günü okulları açtık. 1 sınıfın yarısı okula geldi. Çarşamba günü okulu temizledik perşembe cuma sınıfın diğer yarısı geldi. Cumartesi de sınav grupları ayrıca geldiler. Pazar günü okulu temizledik. Pazartesi günü devir daim tekrar başladı. Seyreltilmiş eğitim modeli uygulayabiliriz.
Dördüncü senaryo ise riskli olan 5 il için… Bu 5 ille hiçbir vaka olmayan illerin durumunu eşit koşullarda ele alınmayacak. O illere özel uygulama yapılacak.
…
Tüm bunları göz önüne aldıktan sonra ‘net, tamam şöyle olacak diye bir şey yok’ diyeceğimiz net bir durum ortada yok.
Yani kafalar karışık.
Özel okulların 15 Ağustos’ta açılabileceği yönünde Bakanın açıklaması Bu konuda da ciddi eleştiriler var. Şöyle bir yaklaşım var: Mesela Pandemi nedeniyle okulların bu yıl açılması zor görünüyor. İlk başta kısa bir süre açarlar. Açarlar ki; özel okullar ve vakıf üniversiteleri okul ücretlerini tahsil edebilsinler. Vatandaş gitmediği okula paraları öder ve sonra on-line eğitime geçer okullar.
Konuya daha gerçekçi bir pencereden bakan Prof Dr Güner Sönmez Minnesota Üniversitesi’nin bir araştırmasını vermiş: Okulların açılması tartışılırken bir çalışma sonucunu paylaşayım: İyi havalandırma sistemi olan bir sınıfta, 50 dakika konuşan asemptomatik (belirti göstermeden hastalığı yaşayan) bir kişinin yaydığı virüs yüklü partiküllerin % 90’ı sınıfta kalıyor
Ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü ile bitirelim: Eskisi gibi okulları da açmak sağlık açısından ciddi risk taşıyor. Risk her yerde var, sadece okullarda değil. Ama okullardaki risk çok daha fazla. Bu riski kontrol etmek mümkün olursa hasarı azaltabiliriz.