İnsanların büyüklerinden ve toplumda oluşan kültürden öğreneceği şeyler vardır, bu öğrenilecek şeyler toplumda yaşayış biçimi olacağı gibi insanların birbirlerine olan saygınlığını da öğrenebilir
Büyükler konuşurken küçükler dinler, büyükler karar verirken küçükler kararları uygular misali bu büyüklük figürleri zaman içinde yaşlıya ve daha sonra devlete dönüşmüş halleri de gördük
Sen bunları yapamazsın o kardeşin olabilir ama o bir erkek ve kadının yapmaması bir süre sonra teslimiyetin yaşam bulmasıyla erkek yapar kadın seyreder, zengin bunu yapabilir ama sen fakirsin yapamazsın ve bir süre sonra fakirin teslimiyetiyle aynı ortamda zengin bir şey yapar ama fakir seyreder
Bu birilerine iş gördürüp birilerine seyrettirme veya seyretme bir hayli eski tarihlere kadar gidiyor özellikle güçlü güçsüz kavramlarının iş görmeye başladığı tarihten günümüze kadar kendini yaşata gelmiş bir eksiklik
Anne kadın olmasına rağmen kızına sen bunu yapamazsın, sen şunu yapamazsın dediği bir sürü şeyi erkek çocuğu için normal bir davranış olarak görür ve erkek çocuğun yaptığı davranış karşısında gözlemciliği bile yapar
Ben kendimi bu teslimiyet dayatan davranışlara teslim edersem birilerinin vermek istediği pozisyonda bir kişiliğe ulaşırım ve o kişilik cenderesinde, yaptırılmak istenen şey ile kaderime razı olurum
Bu davranışı erkekler, zenginler, falan etnik yaparsa bende yapabilirimi unuttuğumuz sürece yıllar boyu verilen uyaranların sonuç aldığı ortaya çıkmış olur, tamda istenilen bir kişilik olup çıkarsın
Sen yapabiliyorsan neden ben de yapmayayım ki? Bunu yapabilmek için özel bir çaba gerektirmiyor ve özel alınan bir eğitim yok ki? Deyip sorunun cevabının gereğini yapmaya kalktığın an var olan halkayı kırmış ve başarının yolunu yarı düzeyde kat etmiş olursun
Günler aylar ve yıllar boyu uyarı tarzında yapabileceklerim ile yapamayacaklarım yavaş yavaş alınan uyuşturucu dozu tarzında zerk edilerek benim algımda insanların istediği tarzda işlenmeye devam etti ve bazı şeyleri kendime yasak görmeye başladım
Teslimiyetlerin en kalıcı ve en acısı gönüllü veya tercihli teslimiyettir ki kişi sürekli teslim olmak için bir gerekçe bulur ve bu gerekçe yıllar süren anlatının dikte edilmesi sonrası gelişir, bir nevi asimilasyon gerçekleşmiş ve varılmak istenen sonuca varılmıştır
Özellikle güçlü olanların dayattıkları karşısında kendi öz benliğini törpüleyerek kendi bünyesini tepkisiz hale getirmek veya öz saygısını yitirmektir, kendisine ait olması gereken kişiliğin elimine edilmesidir
Pavlov’un köpekler üzerinde uyguladığı koşullanmanın bir benzeri teslimiyeti özümseyenlerinde göstermiş olduğunu ve insanlarında koşullandığını söyleyebiliriz.
Martin Seligman’ın üç ayrı köpek grubu üzerinde yaptığı deneyde de Pavlov’u doğrulayan sonuca varmıştır ve insanların yaptırımlar karşısında verdiği tepkimelerin köpekler ile aynı etkiler gösterdiğini, korku karşısında arkadaşını görmeme ve ondan uzaklaşma aynı sonucu gösteriyor
M.Seligman deneyini ileriye taşıyarak Maymunlar üzerindeki deneyde de bir süre sonra insanların vardığı sonuca maymunlarda teslimiyeti, çaresizliği kabul etmişlerdir ve onlarında kendi doğal davranışlarından vazgeçtikleri görülmüştür
Teslimiyeti yaşayan insan bir çocuğun krala çıplaksın demesi kadar teslimiyetten sıyrılması basit ve kazan kaldırmadığı sürece teslimiyet tarlasında yaşamaya devam edecektir. Senin teslimiyette yaşadığını görenlerin gördükleri farklı olabilir, tarlayı ne güzel işliyor diyen olabileceği gibi bu tarla insanoğluna yakışmıyor diyen de çıkar, bu tarlayı insanoğluna yakıştırmayanlar çocuğun krala çıplaksın diyenler grubudur
Sen kimsin ki büyüğe laf söylersin, sen kimsin ki kocana karşı kazan kaldırırsın lafların insanı getirdiği sonuç asimilasyondur, kişiliğini teslim almadır, törpülenerek kişiye ait farklılıkların yok edilmesidir. Bu törpülenme bir tek kadına karşı işlenmiyor güçlü olan güçsüze karşı işliyor ama her güçlü değil deyip tümden suçlama yapmayalım
Teslimiyet öğrenilebiliyor mu evet teslimiyet öğrenilebilir ve teslim alınan kişilerin yanı sıra teslim alınan toplumlar bile vardır.
Ama eninde sonunda olumsuzlukların birikmesi sonucu başkaldırı ve olumsuz gidişe dur demelerle direngenlik başlar ve zalim eninde sonunda yenilir, çünkü kişiliği teslim alıp yok etmek bir başkasının sömürüsüne sokmak zalimliktir.