Mehmet Sebih Altun yazdı: Duvara asılı şapka

Gitti sessizce, ardına bile bakmadan zaman Geçmişime hediye ettim bugünün hüzünlerini Düşüncelerim firarda, özler gibiyim anıları Şarkıların...

Gitti sessizce, ardına bile bakmadan zaman

Geçmişime hediye ettim bugünün hüzünlerini

Düşüncelerim firarda, özler gibiyim anıları

Şarkıların tınılarında gizlidir hasretin, bilesin

Bakma öyle hayal meyal duvar diplerinde

Neler var bir ben bilirim ruhumun taa derinliklerinde

Geçtiğin yollar cennete ulaştırırmış meğerse

Bilemedim üstüme çökecek ağır yüklerin varlığını

Neden gittin diyemem şimdi isyan olmasın diye

Ama söyle be neden gittin zamansız, apansız.

Şapkan duvarda asılı tesbihin masada

Hayallerin var düşüncelerimin taa derinliklerinde.

Dilinden düşmeyen duaların en küçüğüne muhtacım

Sesin yankılanır hâlâ telefonun diğer ucundan

Şimdi bahar gelir mi sanıyorsun donmuş yüreğime

Kışlar sardı dört yanımı çiçekler solgun

Güneşe karşı omuz omuza şimdi düşlerim

Gülüşlerin yankılanır hüzünlerimin ta derinliklerinde

Tadı kalmadı artık arkamızda bıraktığımız her şeyin

Varlığın tüm dertleri def etme nedeniymiş

Şimdi anlıyorum neden dara düşmediğim

Şimdi tutan kalmadı artık ellerinden yarınların

Kimsesiz gibi yapayalnız ruhum, bedensiz sanki

Seni arıyorum satırlarımın taa derinliklerinde.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri