Gözlerin iklimin en güzel papatyalarını yetiştiriyor bu topraklarda
Gökyüzündeki bulutlar sarı saçlarınla dans edercesine bana gülümsüyor,
Sana dalıyorum…
Adına kader dediğimiz yağmurlarda ıslanıyorum
Sana dair mutluluğun çeyrek parçalarını biriktiriyorum,
On iki (12) çeyrek saatlerindeki ayrılıklar hariç
eflatun sokakların hatırına anıyorum içimdekilerini,
Sen kadar uzağım kendimden
Umut diyorum, kırk gün sana erbain kalıyorum.
Üşüyorum, Diyarbakır radyosunda ki şiirlere sarıyorum kendimi,
Soğuk olmayacak kadar sıcak tutuyor.
Yarım kalmışlığımızı penceremden bakarak tamamlıyorum.
Kimsesizliğime seni soruyorum,
kim olduğumu unutuyorum.
Aklıma kırmızı renkli tokan geliyor,
başka bir dünyanın çığlıklarıyla susuyorum.