Korona virüs dünyada ilk çıktığı nokta olan Çin’den 156 ülkeye dağılmış durumda.
Ölümlü vakanın henüz yaşanmadığı Türkiye, bulaşan ülkelerde yaşananları göz önüne alarak olumlu tedbirler aldı ve almaya da devam ediyor.
Sağlık Bakanlığının insan sirkülasyonunun olduğu özellikle okullar ve üniversiteler, eğlence mekânlarıile AVM ve marketlerle ilgili kararları oldukça yerinde kararlar.
Bununla beraber ithalattaki keskin düşüşlerde bu tedbirlerden kaynaklı olacak.
İnsanların hem tüketim hem de yaşam tarzlarını etkileyecek bir dizi gerekli tedbirler alınmasını kimse yadırgamıyor.
Bu da şu anlama geliyor: Tüm dünyada tüketim alışkanlıkları değişiyor/değişecek.
Tüketim alışkanlıklarımızın değişmesi demek,önceliklerin ve tabiki yaşam tarzlarının değişmesi demek.
Bu olumsuz mu?
Bence değil.
Demek oluyor ki insanlar belki uzun belki de kısa vadeli planlamalarından şimdilik vazgeçecek.
Korona vakalarının görüldüğü hemen hemen her ülkede gıda ve temizlik malzemeleri satışı neredeyse patladı, Türkiye’de de bu durumun yaşanması gayet normal.
Mesela cep telefonunu ya da bilgisayarını, arabasını değiştirmeyi düşünen insanlar bunu bir süreliğine erteleyecek.
Bu da etki-tepki de normal bir seviye…
Alışkanlıkların en azından hayati olmayan alanlarda bir süreliğine de olsa bu şekilde devam etmesi sadece bir süreliğine sürer.
Diğer yandan yaşam için gerekli olan yeme, içme, barınma vs yaşamsal ihtiyaçları (virüsün etkileri azaltılıncaya kadar) ülkeler kendi içinde çözebilme yoluna gidecek.
Bu da bir nevi insanlığın kendi özüne, öz kaynaklarına dönmesi anlamına geliyor.
Her olumsuzluğun kendi içinde olumlu yanları da vardır mutlaka.
Tüm bu olumsuzluk ve moral bozukluğunun içinde ve ölümlü vaka olmaması dileğiyle; etki-tepkinin olumlu yansıması olarak görmeliyiz diye düşünüyorum.