Kim bilir kaç ağacın gölgesinde,
Kaç yaprağın damarında,
Kaç kuşun yuvasında belirdi hayat.
Kaç bahçenin gülünde diken,
Kaç bülbülün sesinde ton,
Kaç umudun içinde varoldu düşler.
Ya o gülmeyen yüzlerin kırışığı
Kaşların okluğu, dudakların büküklüğü
Kaç gözün rengine aldandı yürekler.
Bir güneş ışığı kadar hayat verici
Bir ay parlaklığı kadar saf ve temiz
Kaç dünyaya değişti seni hayallerin.
Bazen seyredersin dağda eriyen karı
Bazen yağmura selam durursun hayretle
Söyle kaç mevsime sığdırdın baharları.
Bir gülüşün kahkaha sesleri yankılanıyor
İçinde kan ağlayan bedenin sessizliğinde
Kaç duyguyla hissettin ruhun derinliğinde.
Kaç insansın her gün libas değiştiren
Kaç sevgi var dağıttığın hatıralarda
Kaç yüreğe gömülür gülüşlerin
Nerelerde hapsettin de firar etmek imkansız
Hangi Parmaklıklara esir ettin umutları
Kaç çocuğun düşlerini çaldı bakışların.