Gelişen teknoloji bir çok alanda lumlu etkiler yaratırken bir o kadar da olumsuzluklarla bizleri karşı karıya bıraktığı gerçek.
Hem ailelerin bilnç eksikliği, hem yaşam şartları beraberinde birçok olumsuzluğu evlerimizin içine kadar getiriyor.
Geniş teknolojik imkanlarla –özellikle cep telefonları ve bilgisayar- büyüyen bir nesil tüm dünya için yeni, bu yüzden devamında ne olacağını tahmin etmek zor.
Uzmanlar, bu seviyedeki teknolojinin çocuklara ve onların geleceğine ne gibi etkileri olabileceği üzerinde öngörülerini sıklıkla paylaşıyor.
Artık birçok evde çocukların kolayca ulaşabileceği; birden fazla televizyon, bilgisayar, tablet ve telefon bulunuyor. Hatta bazı çocuklar küçük yaşlardan itibaren kendi tablet ve telefonlarına erişebiliyor. Araştırmalar, ortalama 8-10 yaşındaki bir çocuğun çeşitli medya ile günde yaklaşık 8 saat harcadığını ve yaş ilerledikçe çocuk ve gençlerin medya ile günde yaklaşık saatler geçirdiğini gösteriyor. Bu süre artıyor ve gençler günün büyük bir kısmını tamamen teknolojiye ayırıyor.
Peki, bunun olumsuz etkileri neler. Kabaca bakacağım bu ilk yazımda derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlki dikkat eksikliği; Etkileşimlerin bu denli hızlı oluşu, çocuklar için beklemeyi ve sabrı zorlaştırıyor. Teknoloji hızla ilerliyor ve artık istediğimizi elde etmek çoğu zaman sadece saniyeler sürüyor, bu durum hem küçük çocukların hem de gençlerin dikkat sürelerini etkiliyor.
İkinci önemli konu ise mahremiyet; Z kuşağı diye tabir edilen gençler ve devamında çocukların en önemli eksikliği mahremiyet. Bilgisayar korsanları ve suçlular kimlik hırsızlığı yapmak, çocukları taciz etmek için teknolojiyi kullanabiliyor.
Ruhsal sağlığı da olumsuz yönde etkileyen teknolojinin en olumsuz etkilerinden biri de Depresyon. Yapılan çalışmalar özellikle sosyal medyayı daha fazla kullanan gençlerin ve çocukların zihinsel sağlık sorunları yaşama olasılığının arttırdığını gösteriyor. Yani bu teknolojik dünyada depresyon, daha fazla sosyal medya kullanımıyla ilişkilendirilen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojiyle büyüyen bu nesilde intihar oranları, ilaç ve danışmanlık gibi akıl sağlığı müdahalelisi ihtiyacı alışılmışın çok üstünde. Uzmanlar, teknolojiyle harcanan zamanın doğrudan artan depresyonla bağlantılı olabileceğine inanıyor.
Ve sağlıksız beslenmeden kaynaklı Obezite sorunu. Telefon, tablet veya bilgisayar başında fazla zaman geçiren çocukların fiziksel aktivite için zamanı kalmıyor. Böyle geçen bir çocukluk yetişkin hayatında bir yaşam tarzı, bir alışkanlık olarak devam ediyor. Bu durum da çocuklarda ve gençlerde artan obezite oranını beraberinde getiriyor.
Bir diğer önemli sorun ise eğitimi doğrudan etkileyen başarısızlık. Birçok öğrenci, teknolojiyle fazla zaman geçirdiği için ev ödevlerine daha az zaman harcanması anlamına geliyor.
Teknoloji geliştikçe zorbalık da artıyor. Çocuklar ve gençler, diğer çocuklarla yüzleşmek zorunda kalmadan onlara zorbalık yapmak için teknolojiyi ve sosyal medyayı kullanıyor. Genellikle siber zorbalık olarak adlandırılan bu eğilim artıyor ve maalesef küçük yaşlarda, öğrenciler arasında popüler hale geliyor.
Teknolojiye fazla zaman harcandığından, küçük çocuklar yüz yüze sosyal etkileşimlerle ilgili sorunlar yaşıyor. Birçoğu, yüz yüze konuşmak yerine sosyal medyada mesajlaşmayı tercih ediyor. Çocuklar yan yana olduklarında bile, birlikte vakit geçirmek yerine telefonlarıyla ilgileniyor.