Yük ağır, yol uzun ve çetrefilli…
Nerden tutacağını bilmediğimiz bir hayat yaşıyoru(z).
“Z” çoğulu yani bizi ifade ediyor. Benim tek başına maruz kaldığım bir şey değil yaşananlar diye düşünüyorum.
Kendimi telkin etme de üstüme yoktur sanırım.
Geçen hafta “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” ve “Kitap Hırsızı” adlı iki filmi izledikten sonra arkama yaslanıp, “İyi ki böylesi bir dönemde yaşamamışım” diyerek rahat bir nefes aldım.
İlki 1. Dünya, diğeri ise 2. Dünya Savaşı Almanya’sındaki insanın merkeze alındığı romandan sinemaya uyarlanan eserler.
Savaşın cephedeki insanlar üzerinde yarattığı tahribatlar için “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” harika bir anlatım ve görsele sahip.
Kitabın yazarı Erich Maria Remarque 1’inci Dünya Savaşı’na katılan bir askermiş ve yaşadıklarını, savaşın anlamsızlığına ışık tutan bir romana dönüştürmüş.
Romanın odaklandığı konu Batı Cephesi hatlarında 4 yıl boyunca “Alman ve Fransız cepheleri yalnızca birkaç yüz metre ileri geri hareket edebilme kazanım” hesaplarıyla üç milyon askerin ölmesi ve genç kuşaklarını yok edilmesi.
Filmin sonundaki trajediye şaşırıp vay be diyorsunuz.
Bir generalin kompleksi, yetkili bir diplomatın savaşı sona erdirme çabasını izlerken lanet ediyorsunuz.
“Çocukken savaşa gittiler, asla erkek olarak geri dönmediler” der yazarı…
Savaşmak için şişirilip cepheye yollanan ana kahraman üzerinden insansızlığın dönüşümüne an be an tanık olurken; insan kalma çabasına şahit oluyorsunuz.
Bu destansı kitaptaki hikâye ilk kez 1930 yılında ünlü yönetmen Lewis Milestone tarafından filme çekilmiş, en iyi yönetmen ve en iyi film dalında akademi ödüllerini kazanan ilk film olmuş.
Benim “teselli arama” çıkarımımı maruz görüp izleyin derim.
İyi olmayanı değiştirme çabasını içinizden eksiltmeyin.
Velhasıl derdi insan kalmak olanın yükü ağırdır. Filmin her anında bu çabaya şahit olurken beklenmeyen son allak bullak ediyor insanı.
Hitler Almanyası’nın savaşma sebebi ikinci bir insani krize sebep oluyor; 2. Dünya Savaşı. O da “Kitap Hırsızı”…
Bir çocuğun yaşadıkları üzerinden savaşın etkileri.
“Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” kadar etki yaratmasa da merkezde insan kalma çabası var. Bitti derken yeniden başlayan farklı farklı dramlar.
O da başka bir yazının konusu olsun.
Sağlıkla, huzurla kalın.