Hiç bir şey vermedi

Hiçbir şey vermeyen bir ilişki acaba bir şeyler isteme hakkına sahip ve yuvarlanan yaşamın evinin önünden geçme olasılığı nedir Belki bir güne...

Hiçbir şey vermeyen bir ilişki acaba bir şeyler isteme hakkına sahip ve yuvarlanan yaşamın evinin önünden geçme olasılığı nedir

Belki bir güne bağlı yaşamın başarı oranı nedir ki; durağan bir yaşamın önünden canlılık geçecekte durağan yaşam ondan nasiplensin.

Dünyada yedi milyarın üzerinde insan sayısı vardır ve bu insanların arasından piyangonun gelip kapını çalmaya benzer

Ölüme yatırılmış toz zerreciği kendini ortadan kaldırmadan önce asırlardır katmanlarda saklanan tılsım birleşir ise

Denizin nefesine bağlı soluğun kendi yerine insanların soluk almasını ister ise, kitaplarda canlılığını koruyan karakterlerin ölümden medet umması

Vadilerden, derelerden, denizlerin yatağına sığmayıp taşan taşkınlarına yeniden adlar koyarak sahneye çıkma süreci bir hatırlatma daha olabilir

Ve gizemine kendi düşünü saklayan uzun yol yolcusu sahradan kurtulup kendi bahçesine hazine gömerken bir daha arayışın farkına varması

Verip alma denkleminde terazi olup örgüye renk olanların sarsılmaz iradesi hastalıkları önlerdi ama

Her şeyi kendine layık görenler karşıya hiçbir şey vermiyor ise gelecek adına, yarınlar adına, insanlığın günümüze akan tarihi adına ne söz söyleyebilirler

Yaşamdan bir, bir çekilirken canların ağaç diplerindeki haykırışları, avcıların ellerine tüfeklerini alıp acımasızca doğayı katledişleri önce aymazları vuruyordu

Bil ki gözlerdeki ışıltıların bile kar etmediği ortamlar artık saltanata oturmuş ve ümitsiz vaka gibi kendine özgüven ile konuşur

Ben ister isem, ben yapar isem, benim olduğum yerde, bana rağmen nidaları zıvanadan çıkarsa da halim selim derelerin debisi yüksek akıntısına kapılır ise halk öfkesinde

Acizliğin son çırpınışları kar etmez artık, artık zanaat icra edilmiyor orada yaşamın kendisi kendi mecrasında havan dövüyor

İnsan aynı insan olabilir ama çevresel koşullar, yaşam şartları insanı etkiler, bunların iyiye veya kötüye yorumlanması yaşayışta yorumlanır

Bir tek kendini düşünen, bir tek kendisi için çarkın dönmesin savunan, bir tek ben sıkıntıdaysam dünyada rahatsızlık var diyenlerin yaklaşımları dengesini bozsa da yaşamın ayağa düşürmemek lazım turfanda gıdanın kalitesini

İnsan kendine Müslüman olunca veya kendine demokrat olup dışarıya en acımasız şahsiyet kesilirse kaç yüzlü olur insan

İkiyüzlülük insanlar için kullanılan bir terim olsa da ama insanların kaç yüzü olduğunu ölçecek ölçüm aracı henüz üretilmedi

Almaya gelince her şeyden haberdar olan ama vermeye gelince her şeyden bihaber olanların oluşturduğu takımın rengi, sıcaklığı

Can sıkıntısına yol açsa da elden bu gelir deyip savunmaların arkasına saklanmamak lazım

Uzun bir yola gitmişsin ve yoldan umulan umudun sabahtan çıkmaz sokak olması, yeşermeyen çorak toprağın taşlaşmasına başlaması sürecidir

Artık insanların takkelerini önüne koyup pozisyonlarını doğru değerlendirmeleri gerekir, ezaya sebep insanların

Yürek insan göğsünde olsa bile buz dağlarıyla örülüdür, yol vermez geçit vermez,

Küçük bir çocuğun neşesine sebep olmadıysa; yüzün güneşe bile olsa sıcaklığını hissetmez güne bakan gibi candan gülmediysen

Dereler gibi gürül, gürül aksa da suyun bil ki erozyona sebep yolculuğun ve parçalar alarak canım üzerinde acıya sebep yolculuğun bilesin

Yaşam günümüze akıncaya kadar ki devinimde; nasıl bu güne getirdi yaşamı ve akan yaşama nasıl bir renk vermeyi arzu etti ve sonuç nedir diye sorulduğunda elde kalanların toplamı nedir

İnsanlığın ilerlemesi gezi ve yere yeni yuvalanma sürecinde savaşları yaşamdan izole etmesini bilenler bunca savaşlardan sonra ne aldılar

Hevesleri ne kadar kursaklarında kaldı, beklentileri ne kadar karşılandı, taşradaki doğal yaşama yakın insanların mutluluğuna bakmak lazım

Yaşam o kadar yanlış taraflara savruldu ki; yaşamın kurguları artık bu kadar vasatlık yeter diyor ve kitap yazıyor ama günümüzde artık kitapsız yaşam düşünülüyor ise bu kitaptan korkanların daha güçlü olduğu varsayım savını doğrular nitelikte

Kötülüğe beklenti yüksekliği, kötülükte gidilecek yolun daha mesafe istediğine dair bir delildir.

Yaşam artık kendini yenileme duruma gelir ise şaşırmamak lazım ve büyüklerin anlatımları, örneklemeleri bir sonraki kuşağı sağlıklı yetiştirirken yarına güven ile bakılabilinirdi.

Lakin artık mekanik aletler ve teknoloji devreye girmiştir, gerçek yaşam yerini yavaş, yavaş yapaylığa devredip izsiz yaşamdan el etek çekiyor

Bu kadar gitgelleri yaşayanlar, bu kadar yalpa yapmaya müsait kişilikler inanç noktasında, iman noktasında vasatlaşırlar

Ama dış görüntüye ihtiyaçları olduğu için o makyaj kısmına çok takılırlar unutmamak lazım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri