Seninle ürettiklerimizin bizler tarafından tam kapasiteyle kullanılması doğal yaşamın sonuçlarından veya beklenilen sonuç olsa gerek
Senin tarafından tüketilecek yaşam koşullarının seni ne kadar tatmin edeceği; senin kendinle, beklentilerinle sonuca vereceğin puanlarda saklı
Bilindik şeylerin dışında üretkenliklerimizin benim tarafımdan tüketilmesi ve senin mahrum edilmesi ekstante ama olasılıklar arasında olmasına karşılık olasılıksızlık olarak gördüğümü söyleyeyim
Bizim emeğimizle bir araya gelen şeylerin bir başkasının bilindik ve tasavvur edilenin dışında tüketilmesi; istenmeyen sonuç ama etkenlerin etken olduğu olumsuz dünyada imkân dâhiline bürünüyor
Senle beraber oluşturduğumuz dünyadan beklentilerimizin açlık yıllarının kuraklık cennetinden çıkmış gelişmeler gibi dursa da böyle gitmeyeceğini belirtmek isterim
Senin kendinden beklentine şahitlik ettiğim süreçlerin tümünde, senin elin boş dönüp kayıp yollar içinde nerelere doğru gittiğin bile belirsiz iken; ben senin gidişatını haybeye bir yürüyüş veya beklentiye doğru sürüklendiğini yorumlamam yanlış değil elbet
Beraber yarışarak finale erişeceğimizi hesaba katarak kat ettiğimiz mesafelerin sonsuzluğundaki finalde, bizi bekleyenin eli boş olduğunu düşündüğümüzde, finale doğru giderken nasıl bir seyir izlenirdi bilinmez
Belki bir dahakine daha başarılı olurum deyip yüklendiğimiz her süreç ve her beklentinin sonunda bir daha yanılmak olmuyor ve eli boş dönen duygularımız bir sonraki bahara veya bir sonraki asıra kendi geleceğini yatırıyor
Bunca heveslerin biriktirdiğin heyben ve bunca heveslerin gerçekleştirileceği fantezilerin işlendiği gözler kayıplara karıştığında; umudun da boşa çıktığına tanıklık eden duyguları kim sakinleştirebilir?
Bunca emek ve bunca kat edilen yoldan sonra elde bir şeyin olmaması veya olması gerekenlerin bir başka yanlış elde olması haybeye atılan birikim olduğu aşikâr
Daha önceleri haybeye sallanan işlerin geri dönüşünde bile daha fazlasına gidilen yolların en onarılmaz kısımlarından sonraki başarıda bile; haybeye sallanan bayraktaki düş kırıklıkları insanda muamma duygular yaratır
Atı alan Üsküdar’ı geçtiği emek sahibi olmayışları; bizim yürüyecek ve kat edecek bir hayli mesafede oluşumuz bizi daha fazla ne kadar çalışabiliriz deki hayal kırıklıklarına götürüyor
En olmadık; emin ve inanç değeri yüksek vakaların bile haybeye sallanan bayrağa dönüşmesi kimin ne ve nasıl davranacağına dair istem ve beklentilerin yeteri kadar tarif edilmediği ve ya anlaşılmadığı süreçlerin bir potada toplanıp ümitsizlik tablosuna bürünmeleri seni hangi ve nasıl badirelere sürükleyeceğini kim kestirebilir ki?
Daha basit ve daha ucuz hareketlerin kaliteli ve zorlu süreçlerin ardından gelmesi gereken başarılara karşı başarılı olmaları ileriye dönük ümitlerdeki hayal kırıklıkları kimi ne kadar ilgilendiriyorsa yaşamın haybeye gitmemesi için onların çaba göstermesi gerekir
Baştan kabul edilmiş haybeye gidecek yaşam için kimse kılını kıpırdatmaz ve gereksiz bir emek sarf edilişi kabul edilir ki; insanın ümitsizliğin dünyasında ümit olması haybeye gidecek değil, sonuç alıcı davranışlar sergilemesi ve paylaşılacak sonuçların herkese ümit olacağını göstermekten geçecektir
İnsanların kendi doğaları gereğince haybeye gidilecek bir süreçte yer almak istememeleri doğal bir seleksiyon olsa bile bu yaklaşımı bilinç ile donatıp bilincin rehberliğine sürüklemişlerdir
Haybeye gidecek sonuçların alınması için biraz daha empati, biraz daha paylaşımcı, biraz daha medeni ve biraz daha insanca yaşam için emeğimizi ortak paylaşımcı kanalından akıtmak gerekir.