Bazı olaylar vardır ki insan da ve hatta toplumda derin izler bırakır.
7 Aralık’ta kamuoyunun gündemine düşen 6 yaşında bir kızın evlendirilmesi tam da böyle bir vakıa.
Daha önce de taciz, tecavüz, istismar gibi birçok olayla gündeme gelen bu tür tarikat, vakıf ya da dernek gibi sözde İslami yapılanmalarındaki bu türden vakaların ya üstü örtüldü ya da geçiştirildi.
Bu olayın içeriği öylesine vahim ki ben yazmaktan herhalde birçok kişi de dinlemekten hicap eder.
Burada asıl dikkat çekici mesele bir çok kişinin yaşananları kendi içinde normal sayan kirli zihniyetin İslam için normal olduğu algısına neden olması.
En önemlisi de bu sanırım.
Böylesi iğrenç vakalar üzerinden bir algı insanları inanç üzerinden olumsuz etkilemeye yetiyor.
İnançsal hassasiyeti üzerinden palazlandıkça palazlanan tarikat ve cemaatlerde bugüne değin yaşanmış olan istismarları yapanlar en ağır şekilde cezalandırmak gerekmez mi?
Ancak genel savunma "... Sadece 1-2 kişiye bakarak islam hakkında yorum yapmak yanlıştır." diye de devam edecek bir anlayışın da Gerçek İslam tarifinde zayıf kaldığı göz ardı edilmemelidir.
Son yaşanan vakıada olayın mağduru kadının evli olduğu Kadir İstekli’yle yaptığı konuşmadaki bu diyaloğa ne demeli?: “Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim? Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”
Kapalı bir toplum ve kapalı bir toplumdan daha kapalı olan bu gibi yerlerde dönen iğrençliklerin devam etmesindeki toplumsal nedenleri iyi anlamak lazım.
Toplum neden bu gibi yerleri tercih ediyor?
İnanç mı, aidiyet mi, sosyal statü mü?
Genel anlamda tümü diyebiliriz ama körü körüne bir bağnazlıkla bunun devam ettiği gerçeğini de kabullenmeliyiz bence.
Belki sorunlu bir cümle kuracağım ama bu soruyu bir genelleme yapmadan sormak istiyorum: İslam ile alakası olmayan, ama İslam kisvesi altında kendini pazarlayanların rantsal alanına dönüşen böylesi yerler için neden bir önlem alınmaz?
Ya da denetimi nasıl yapılır, yapılmalı mıdır ya da toptan bir reforma ihtiyaç var mıdır?
Şunu da soralım; Oldukça iddialı bir çıkış olan “İmanlı bir nesil yaratma” argümanında İmam Hatip Liseleri ve bu tarikatların rolü ne?
Bir yerde yapılanlar, “Dinin toplumun inanç hassasiyetleri üzerinden bir ranta dönüştürme çabasıdır”
Bunlar cevap bekleyen sorular.
Ortaya çıkan böylesi her olay, toplumu inançsal anlamda eksen kaymasına götürdüğü gerçeğinin göz ardı edildiği gerçeğidir.
Kendi hâlinde yaşayan, inancı kuvvetli insanların (geleneksel Müslümanlar), sarsılan inancı ve din çelişkisini de unutmayalım.