2-3 gün öncesinde iliklere işleyen soğuk ardından kar.
Kışın bu kadar soğuk yemedim dersem yeridir.
Annemin Mart soğukları ile ilgili Kürtçe bir deyiş vardı; Adar e dev li dare/ adar e berfê daye guliya darê/ ne maye heta êvarê / adar e serê sibe sar e, evarê kuçik xwe daye siya divarê.
Geçici soğuk anlamında olan bu deyiş mealen şöyledir; Mart’ta kar ayran gibi ağaçların üzerindedir, akşama kalmaz. Mart’ta sabah soğuktur. Akşamüzeri köpek kendini duvarın gölgesine verir.
…
Zor günlerden geçiyoruz uzun zamandır.
Pandemi, ekonomik kriz ve en kötüsü depremler. Yaraya tuz basıldığı dönemde seçim geldi de kapıya dayandı.
Geçecek, ama nasıl?
Yine bir deyip deler mi geçer, eser mi geçer bilinmez…
…
Şöyle demiş şair:
Hele kanayan yaralarımızı az kapatalım
hele yüzümüz bir yıkansın acılardan
hasret haldığımız kahkahalar tekrar gelip konsun yüzlerimize
gör o zaman ne güzellemeler
methiyeler dizeriz gönül coğrafyasına
…
Bir şiir de Diyarbekir’e dair olsun.
Uzaktayım diye, bana kızma ne olur,
Senin kıymetini sanma bılmiyem?
Kim, kendi ögünden gider ki uzaklara,
Kader atmış bizleri,
Hatırsız, tanışsız, yalavuz buralara.
Gettin ki tez gelesen diyorsun,
Tez gelişin, bumudur diye sitemin var.
Ne desen, ne söylesen haklısın,
Ben suçumu bıliyem.
Ayrılırken, başlayan yürek acısı,
Dinmedi, yekinın olsun.
Eger ki, ben ki benem.
Bekle beni, tez zamanda, ayağımnan geliyem.
Yok, eger gelemezsem,
Sahan söz, sahan yemin,
Yer aç bahan, bir kişilik Mardinkapı’nda,
El üstünde geliyem.
(Abdulkadir Nur Gördük)