Nedir şimdi bu, niçindir, nedendir anlamadım.
Ortalık yangın yeri, herkes sus pus başı önde gidiyor.
Yangın ceplerde, elektrik, doğalgaz, çarşı pazarda özellikle temel tüketimde yani olmazsa olmazlar üzerinden bir eziyet insanlara.
Soğan, elma, mandalina olmuş 15 lira, en uygunundan yenilebilir bir ekmek arası 20 lira.
Gel de yaşa diyor arkadaşım.
Öğlen arası her gün bir ekmek arası yesen 600 lira, elektrik, doğalgaz faturaları sıksan bin 500 liranın altında değil. Ev kirası 2 bin 500, aidat 500 küsur, günde iki ekmek 15’ten etti mi 450…
Topla buraya kadar 5 bin 600…
Daha çarşı pazarı yok, çocukların beslenmesi, harçlığı, ekstralar yok.
Sigarayı bırakmış; “Bak bu iyi” diyorum.
“He valla nefesim açıldı” diyor sevinerek.
“Al sana zamların faydası” diyorum gülerek…
Başını sallıyor…
…
Bir arkadaşım, ek işe başlamış, “İş sonrası, bazen 4 bazen 5 saat mesai yapıyorum başka yerde. Nereye kadar dayanacağım bilmiyorum. Çocukların okulu olmazsa yapmam. Kartları da patlattım. Eve geldiğimde yemek yemeden yatıyorum.” diye anlatıyor.
Bir arkadaşım, “Lokantada yemek yiyenlere şaşırıyorum. Hele 75’teki kafelerin doluluğunu görünce saldırasım geliyor. Kim bunlar” diye sorunca cevabı yanımdaki yapıştırıyor: “Mutlu azınlık”
…
Durum vahim birçoğumuz için…
Trajikomik bir durum; anlayamadığım dur durak bilmeyen zamların sebebi ne?
Altı tam anlamıyla doldurulamayan girdi maliyetleri mi, yoksa kârı bir yerde sabitleme çabası mı?
Esnaf da, çalışan da, yatan da kalkıp çalışan da aynı dertten muzdarip; Anlayamadım.
Herkes kendine göre haklı. Alternatifi olan ürünlerde ucuzu bulma şansınız var. Temel tüketim malları öyle mi?
Soğan-patates, tavuk, (alabildinse) et, mercimek, fasulye vesair olmazsa olmazlarımız.
Gelelim yukarıdaki arkadaşın 5 bin 600 liralık hesabına; kahır ekseriyeti 8 bin 500 lira olan birinin ay sonunu getirmesi zor.
Biçareyiz dertlerden…
Çözüm ne peki, bilen var mı?
Belki başka gün buluruz. Gerçi bu durumda o da zor ama biz dileyelim yine; Sağlıkla kalın…