Fettullah Çelik yazdı: Depremin maddi boyutu

Bu kadar acının arasında maliyet hesaplaması yapmak zor ama bu da gerçeğimiz. “Şimdi şehir planlaması zamanı. Aynı yere mi, kurulacak, uzun vadeli...

Bu kadar acının arasında maliyet hesaplaması yapmak zor ama bu da gerçeğimiz.

“Şimdi şehir planlaması zamanı. Aynı yere mi, kurulacak, uzun vadeli şehir planlaması mı yapılacak?”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, bu konuda hassasiyetleri önceleyen açıklamalar yapıyor.

Ovaların deprem için uygun olmadığı bunca acı tecrübeden sonra kafalara dank ettiğinin işaretleri. Umarım bu hassasiyetler göz ardı edilmez.

Maddi ve manevi kayıplara neden olan büyük acının ardından önümüze bakma zamanı.

Şimdi zamanında yapmadıklarımızın yüklediği maliyet hesaplamasındayız.

Dünya Bankası'nın yayınladığı hızlı hasar değerlendirme raporuna göre, 6 Şubat'ta meydana gelen iki büyük deprem Türkiye'de ülkenin 2021 yılı GSYH'sının yüzde 4'üne karşılık gelen yaklaşık 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açtı.

Ekonomist Ercan Türkan ise, depremin ülkeye maliyetinin 58 milyar dolar olacağını açıkladı. Türkan'ın afet bölgesi ilan edilen 11 ilin başlıca göstergelerini ele alarak yaptığı hesaplamaya göre, bu maliyetin 31 milyar dolarını kamu sektörü, 27 milyar dolarını hane halkı ve firmalar üstlenecek.

Peki, bu maliyet nasıl ortaya çıkarılmış bakalım.

Akım maliyetler 10.8 milyar dolar, birikim kayıplar ise47.4 milyar dolar. Toplam maliyet 58.2 milyar dolara ulaşıyor.

Türkan, akım maliyetleri katma değer ve işgücü kayıpları ile birlikte, felaketin sonuçlarını hafifletmek ve acil ihtiyaçları gidermek amacıyla yapılan yardım ve alınan mali önlemlerin maliyeti olarak tanımlıyor.

Birikim kaybı ise, sermaye birikimi kaybında bina stokunun, şehirlerin altyapısının ve kamusal binaların hasar görmesinden kaynaklanan kayıplar olarak değerlendiriyor.

Peki, bu maliyetler nasıl karşılanacak?

İktisatçı Ercan Türkan, deprem felaketinin maliyetini ortaya koyan bu çalışmasında ayrıca bu maliyeti hangi kesimlerin ödeyeceği üzerinde de duruyor.

Bakalım: ‘Birincil dağılım esas alındığında kamunun 31 milyar dolar, hanehalkı ve firmaların ise 27 milyar dolarlık bir maliyetle karşı karşıya kaldığını ifade etmek mümkündür.'

(...)

Burada toplumun tamamı tarafından cevaplandırılması gereken soru, ‘Biz bu maliyeti bugün tek taksitte ödemek yerine, Marmara depreminden bu yana geçmiş yıllara yayarak bugüne kadar ödeyebilseydik, organizasyonel yapımızı dinamik ve kendiliğinden işleyen bir hale getirebilseydik, bu üzüntü ve hasarın ne kadarını telafi edebilirdik’ sorusu olmalıdır" diye de ekliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri