“Ticaret Bakanlığı’ndan marketlerde ‘fahiş fiyat’ denetimi” (Basın)
“Fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve haksız fiyat değerlendirme kurulu kurulacak” (Basın)
“Fırsatçılık yapanın cezası ağır olacak! Meclise sunulan teklife göre, fahiş fiyat artışı yapanlara 100 bin TL’ye, stokçuluk yapanlara ise 500 bin TL’ye kadar ceza kesilebilecek” (Basın)
Fırsatçılara, stokçulara fırsat verilmesin, iyi ve doğru, ya iktidarın yaptığı zamlar ne olacak?
“İktidar Marketteki” elektrik, doğal gaz, benzin, motorin, LPG, tekel ürünleri ve gübreye yapılan fahiş zamların hesabını kim soracak?
Yapılan denetleme ve kesilen cezalara rağmen fiyatlarda ciddi bir düşüş yok. Neden? Çünkü suçlarla mücadele etmenin en etkili yolu, suçların sebeplerini ortadan kaldırmaktır. Kaldı ki iktidarın kendisi buna zemin hazırlamıştır. Çünkü iktidar, yıllardır beton, israf ve savurganlık gibi yanlış politikalarında ısrar etmesidir.
Bunun neticesinde, ekonomide ciddi sıkıntılar yaşanmakta, sağanak gibi gelen zamlar ve hayat pahalılığı, vatandaşı silindir gibi ezdi/ezmeye devam ediyor. Bu da doğal olarak vatandaşın iktidara karşı güvensizlik ve tepkisine yol açıyor ve yapılan tüm anketlerde, Cumhur İttifakı’nın ciddi oy kaybettiğini gösteriyor.
İktidar ortakları, bunun önüne geçmek için kendilerinin dışında iç ve dış mihraklar diye suçlular peyda etmiş ve eş dost pazarda görsün mantığıyla marketlere “fahiş fiyat” ve “stokçuluk” yapıyor diye esnafların depolarına baskın yapmaya başlamıştır. Buna rağmen marketlerdeki fiyatlarda ciddi bir indirim olmamış vatandaşın mutfağındaki yangın büyüyerek devam etmiştir.
Elbette, fahiş fiyat, karaborsacılık, haksız kazanç ve fırsatçılığa fırsat vermemek için Ticaret Bakanlığı ve Belediyeler denetleme görevlerini her zaman yapsın ve yapmalıdır. Ancak vatandaş iktidardan samimiyet bekliyor. Bu samimiyeti görmediğini söyleyebiliriz. Bunu iktidarın kendi kontrolünde olan ürünlerdeki fahiş zamlarda görebiliriz.
Marketleri denetleyen hatta göstermelik ceza kesen iktidar, “İktidar Market”e hiç uğramıyor.
Halbuki vatandaşların, harcamalarının en büyük kalemlerini elektrik, doğal gaz, benzin, motorin, LPG, gübre gibi “iktidar Market”ten aldığı ürünler oluşturuyor.
“Ülkeyi uçuracak” iddiasıyla geçilen “Başkanlık Sisteminden” sonra, bırakın ülkenin uçmasını, ülke yere çakılmış, yere çakılan ülkenin içinde bulunan vatandaşlar, ağır yaralar almıştır.
Şöyle ki;
Başkanlık Sisteminden bu yana, sanayi ve ticarethanelerde kullanılan elektrik artışı yüzde 500’e, tarımsal sulamada yüzde 423’e, mesken tarifesinde ise yüzde 262’ye ulaşmıştır.
Doğal gazda, Ocak 2018’den günümüze, elektrik üretici tarifesindeki artış yüzde 590’a, sanayi tarifesindeki artış yüzde 688’e ve mesken tarifesindeki artış yüzde 144’e varmış, yetmemiş son olarak yüzde 125 zam yapmıştır.
Çiftçinin temel girdisi, gübrede de aynı facia;
Dap Gübre: 2018 de tonu 2.383 TL iken Ocak 2022’de 11.000 TL’ye,
20*20 Gübre: 1.587 TL’den, 8.000 TL’ye,
Üre Gübre 1.664 TL’den 11.800 TL’ye,
Can Gübre: 977 TL’den 7.400 TL’ye çıkmıştır.
20 Aralık 2021 öncesi dolar 18 TL’ye çıktığı halde motorin ve benzin 10-11 TL civarında idi. 20 Aralık’taki hızlı düşüşle dolar 11 TL’ye düşmesine rağmen, benzin ve motorin fiyatlarında bırakın indirimi, zam üstüne zam devam etmiş ve benzin ile motorin 14 TL’ye dayanmıştır.
İktidar, dolardaki düşüş sonrası marketlerden fiyat indirimi talep ederken kendisini unutmuş, fahiş fiyatlara devam etmiştir.
Başkanlık sistemiyle TBMM etkisiz hale getirilmiş, denetleyen ve hesap soran olmadığı için iktidar istediğini yapıyor. Hesap sormayı 5 yılda bir yapılan seçimlerle vatandaşın sorduğunu söylüyor. Hatta vatandaş, memnun olduğu için 20 yıldır AK Parti’yi iktidarda tuttuğunu söylüyor. Haksızlar mı?
Sonuç olarak, diyelim ki fahiş fiyat ve stokçulukla fırsatçılık yapanlar var, peki siz neden doğal gaz, yakıt, elektrik, gübreye bu kadar zam yapıyorsunuz? Yoksa siz de mi fırsatçılık yapıyorsunuz?
Vesselâm.