Diyarbakır 505 bin öğrenci ve yıllık 40 bin mezun ortalaması olan, 20 bin civarında çocuğun madde bağımlılığı konusunda risk altında olduğu, Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nce tespit edilebilen 930 sokak çocuğun bulunduğu uyuşturucu ve suç oranının arttığı genç ve çocukların büyük oranda olduğu nüfus profiline sahip bir kent.
Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Feysel Taşçıer, verdiği bu bilgiler ışığında 4 Eylül Perşembe günü yeni eğitim öğretim yılı faaliyet raporunu açıkladı.
Taşçıer, bu kapsamda LGS eylem planı uygulanacağını, özellikle hafta sonu kurslarının okullarda müdürlerin kontrolü ve şube müdürlerinin denetimi ile çok sıkı takip edileceğini,ilde 20 yöneticinin her birine 20 okulu zimmetlediklerini hazırlanan rehberlik çalışmalarıyla raporlar hazırlanacağını, okulları sıkı bir şekilde denetleyeceklerini söyledi.
Okullarda telefon yasağı, blok derslerin kaldırılması, kantinler ve taşımalı eğitim konusunda duyarlılık gibi birçok önemli noktaya da değindi Taşçıer.
Tüm bunlar bu yılki eğitim-öğretim yılında başarı endeksiyle yapılacak olan Bakanlık merkezlifaaliyetler.
Taşçıer, akademisyen hassasiyetinden kaynaklı olsa gerek, rutinin dışında bazı sorun/tespitlerini de paylaştı:
60-70’lerde puanlar ilimiz açısından iyi değil. Eğitimde liyakat sorunu var. Toplumsal olarak eğitimi eğitimciye bırakmalıyız. Eğitim alanında yaşanan sorunlar aslında hayatın her alanını etkiliyor. Özelikle kadrolar noktasında ciddi liyakat sorunu var. Biz sorunları düzeltmek için bu sene büyük çaba sarf edeceğiz”
“Eğitimde liyakat sorunu ve toplumsal olarak eğitimi eğitimciye bırakma gerekliliği” vurgusu eğitim üzerindekisiyaset kaynaklı kadrolaşmayaişaret ediyor.
Herhalde kendisi de bu vurguyu yapmak istedi.
Çok yerinde bir tespit.Umarız tam anlamıyla yerine getirilebilcek şartlar oluşturulur.
Yıllardır eğitimden çok rantın öne çıktığı bir kurumda bu hassasiyetler gözetilerek özenle seçilmiş kelimelerle kurulan cümlelerin altında sorunun asıl kaynağına vurgu yapılması önemli.
Asıl sorun da bu değil mi zaten?
Eğitimde başarıda, sistem arayışından kaynaklı karmaşa başlı başına sorun ve siyasetin sirayet ettiği laçkalık, her ilin kendi özel şartları da buna etki edebiliyor.
Diyarbakır bu anlamda sorunlu bir il.
Yukarıda liyakat ve kadro üzerinden yapılan vurgu dışında da birçok sorun var eğitimin.
Taşçıer, çözme iradesiyle umut veren bir görüntü çiziyor.
Diyarbakır özelinde Bölgede yaşanan olağanüstü duruma da vurgu yapan Taşçıer’in duruşunun boşa çıkarılmaması için desteğe ihtiyacı var.
Yıllardır Milli Eğitimde kafa-kol ilişkileriyle oluşan kadrolaşmayla bu ne kadar mümkün ilerleyen zamanlarda göreceğiz.Ancak arkasında hep beraber durulması gereken bir duruşu; hem sivil toplum örgütlerinin hem de kamu kurumlarının ve toplumun da göstermesi gerekiyor.