Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda hevesli ve idealist gençler tarafından çıkarılan KALEMLİK DERGİSİ, 11. sayısı ile okuyucuların huzuruna yazı, şiir, öykü ve denemelerle çıkmayı başardı. Z kuşağı diye nitelendirilen yeni kuşak için hazırladığımız yazıyla biz de Kalemlik Dergisi'ndeki yerimizi büyük bir coşkuyla aldık ve gençlere bazı öğütlerde bulunduk. Dergileri ve dergiciliği hiç küçümsememek gerekir. Çınarlar için fidanları dikmek ve onları büyütmek zorundayız. İşte yazımız...
Uygarlık, İslam açısından incelendiğinde, inancın gelişe gelişe, bir tohum toprağa düştükten sonra göklere ve set çeken bir çınara nasıl dönüşüyorsa, öyle bir siteye ve ufka ulaşmak için de bir takım zorlukları başarmak zorundadır günümüzün idealist gençliği…
Karamsarlık ve umutsuzluğa batmış, adeta zamana küsmüş ve gelecekten hiçbir beklentisi olmayan psikolojik durum içindeki nesillere aşk, sevinç, yaşama ve yaşatma azmi aşılayan, umut ve dinginlik duygusunu veren sanat ve edebiyattan başkası değildir.
Özgürlük ve saygı duvarını ören ve muhteşem bir medeniyetin yapısını yükseltme tutkusunu egemen kılan şiir ve edebiyat, insan ruhuyla bağdaştırılmış ve Tanrı tarafından verilmiş bir armağandır.
Uygarlığı, metafizik yönüyle ele almak, tarih açısından, kültür, ekonomi, teknik ve sosyal ilişkiler açısından, felsefe, bilim, ahlak, sanat ve daha nice açılardan ele almak için genç kuşaklara büyük sorumluluklar düşmektedir.
Tarih boyunca değişim ve gelişmeleri izlemek, kabileden millete, çadırdan büyük şehre uzanan sosyolojik boyutlarında onun kucakladığı büyüklüğü görmek, insanoğlunun günümüzde kararmış gözüne umut ışığı ve solmuş gönlüne gül kırmızılığı verecektir.
Aşk, sevgi ve fedakârlık gibi duyguları hiç önemsememiş, kalplere düzgün yön vermemiş, Gönüllere iman hararetini ve yüksek duyguların yerleşmesi için hiç çaba harcamamış bir edebiyat ve şiirden hayır gelmez. Onun için yeni nesle, teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda büyük sorumluluk düşmektedir. Hem bireysel açıdan, hem de toplumsal açıdan güçlü temellere dayalı bir edebiyat ortamına, çağların ötesine seslenen bir sistem ve ideolojiye ihtiyaç vardır bugün.
Bütün boyutlarıyla insanlığı saran, sosyal alanda, maddi ve manevi sahada hayat kanunlarını çıkaran, temel kuruluşta yapıcı bir rol oynayan, tarihi yönlendiren, Müslümanın kaderine ve yaşam biçimine şekil veren ve sınıflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen, üretim ve tüketim dengesini sağlayan, manevi ve kültürel alanda kurallar koyan ve siyasal liderliğin hedeflerini ve amacını belirleyen bir ideolojinin önderliğine soyunan gençlik, bir takım zorlukları göğüslemek zorundadır…
Doğru, düzgün, dengeli, sabit ve kararlı olma gibi özelliklere sahip olmak, zor gibi görünse de gereklidir günümüz idealist gençleri için… Çünkü parayı bulunca değişmemek ve istikameti korumak zordur. Bir makama gelince eğilmemek, bükülmemek ve istikamet üzere dik durmak zordur. İstikameti tercih edip, rahatı, lüksü ve konforu reddetmek zordur. İstikametten ayrılmamak için bedel ödemeyi göze alabilmek zordur. İstikamette kalabilmek için hakkı söylemek zordur.
Tüm bu realitelere karşın öncü olmak istiyorsak, önde olmak istiyorsak ve örnek olmak istiyorsak, zoru başarmak ve çıktığımız bu yolda ayakkabılarımızın eskiyeceğini bilmek zorundayız.