Çıkar herhangi bir konuda insanın kendine has veya sadece kendine yarar sağlayıp; başkalarını bu yarar sağladığı konudan mahrum etmektir
Sizin kendi çıkarınız sadece sizi ilgilendiren özerk yapıdan, özel emeğinizden size kalan bir yarar değildir veya sizden oluşan bir dünya yok ki çıkar dendiğinde bir tek siz anlaşılasınız
Çıkar dendiğinde kimin çıkarı ve nasıl çıkar ı bakış açımızın içine alarak yorum yapmak gerekirse, bizlerin var olan toplumun ve dünyanın birer ferdi olduğumuzdan hareketle var olması gereken ortak ahlak herkesi ilgilendiren ortak fayda olması gerekir
Toplumların oluşum süreçlerinin atlattığı badireleri; insanoğlu el ele verip atlattıysa ortak değerler yaratarak, birlik oluşturarak atlatmışlardır, bu da insanların! İnsanoğlunun dünyanın ortak çıkarlarını anlatır
Değerler de dendiğinde insanların beraber emek sarf ederek oluşturdukları ortak vazgeçilmezlerdir ki bunlar birey çıkarlarını arkaya öteleyen ama değerleri ön plana alan kriterlerdir
Ortak değerler ve kriterler önceleri yazılmayan ama insanların örf ve adet dedikleri yazılı olmayan kanunların insan yaşantısına sirayet etkisiydi
Daha sonra bu etik değerler insanoğlunun çıkarını merkeze alıp bu etik değerlere karşı vurdumduymaz davranmaları insanlık camiası tarafından bu kuralların yazılı hale getirmesini zorunlu hale getirdi
İnsanların anlaşmalar vasıtasıyla yazdıkları bu etik değerler manzumesi insanların bireysel veya bölgesel çıkarlarına karşılık tüm insanlığın etik değerlerini koruma altına alan anlaşmalara döndürülmüş ve uyulmayı zorunlu hale getirmişlerdir
Böyle bir oluşumun oluşturduğu uyak davranışlarda çıkar; etik değerlerin arkasına itilmiş ve etik değerler dendiğinde herkes kendi bireysel çıkarından vazgeçeri dayatıcı halde kabul etmişlerdir
Ama insanların veya ülkelerin çıkarını ön plana alan yaklaşımları başat söz sahibi olduğunda ise! Etik değerler veya değerler manzumesi geri plana itilmiş olur ki; insanların veya devletlerin kendi çıkarlarını nereye kadar vardıracağıyla ilgili sonucu kestirmek güç hale gelir
Eskiden insanlığın ortak değerleri göz önünde tutulur, doğaya yarar sağlama veya doğaya zarar vermeme ilkesi üzerinden hareket edilerek projeler uygulanır veya projeler ortaya konurdu
Herhangi bir ülke veya kişi talep ettiği isteği bencillik veya çıkara dayalı bir davranış ise diğer ülkeler veya çevrelerce uyarılırdı
Ama şimdilerde değişik isimler üretilerek çıkara kılıflar bulunur ve bu kılıfların gölgesinde kendi çıkar emellerine kirli emellerine ulaşmaya çalışırlar
Oysa çıkar dendiğinde değerlerin üstünde tutulan bir ilişki anlaşıldığı su götürmez bir gerçeklik ve bu gerçekliğin de anlattığı tablo şu! Çıkara her şey kurban edilebilir ve öyle de oluyor
Değer yargılarına karşı çıkarı ön plana attığınızda insanlığın öleceğini, duygu dünyasının onarılmaz bir biçimde yara alacağını unutmamak gerekir, hesaba katmak gerekir
Kampların olduğu dönemlerde bir birini kollayan aç kurtlar misali; kampların davranışlarına her zaman olumsuzluk yüklemek istemem ama birbirleriyle yarışan iki kişinin öne çıkma emelleri, beğeni alma çabaları bazen evrensel değerlerde üretebiliyordu
Kapitalist kamp olarak bilinen blok; yarış dönemlerinde demokrasiyi daha fazla vazgeçilmez kılmaları, bir yere kadar değer yargılarını daha da kökleştirir görünüyordu
İnsanlar cephesinde de kendi aralarında söz olunca senede gerek bırakmadan oluşturdukları davranış güvenliği günümüz yaşantısında esamesi bile bulunmuyor, elinizde senetleriniz olsa bile güçlü olana yaklaşman mümkün değil hakkını icra etmen ise hiç mümkün değildir
Yani sözün özü çıkar kelimesi devreye girdiğinde değer yargıları ve insanlık ölür. Toplumsal çıkar ve evrensel çıkar da çıkardır gibi bir yaklaşım laf ebeliği, lafazanlık yapılarak, bu anlatımı kavram kargaşasına kurban etmemek gerekir.