Ali Babacan'ın, Kürtçe ana dilini anayasal güvenceye bağlamak dâhil, savunma sanayinin rekabetine uzanan tüm konuşmalarını özenle cımbızlayan bir Erdoğan dinledik grup şovunda.
Erdoğan ciddiye aldığı hedefe nişan alır biliyoruz.
AKP'nin kuruluş manifestosuna bakın, Babacan'ın sunumunu yaptığı mevzulardan daha anarşist vaatler okursunuz.
Bu inkar manzumesini belgelere bağlayacağım, üstünde çalışıyorum.
Yaw arkadaş, önce inkar ettiğiniz hikayeleri başa sarın, sonra bu milletin ferasetine ayar verin!
Altmış yaşıma dayandım, ben daha böyle pişkinlik görmedim.
Bu arada, Deva Partisi yüzde altıyla MHP'yi burun farkıyla geçmiş.
Dünyadaki tüm ülkelerin tarihine bakın! Hangi zulüm ilelebet tecelli etmiştir?
…
HEP eski genel başkanı Fehmi Işıklar'la telefon sohbetine daldık. Hüsamettin Cindoruk'la birlikte İmamoğlu'na destek vermek için İstanbul'a gelip dönmüş.
Fehmi abinin anlattıklarını ana başlıklarla özetleyeyim:
- HDP ve sol grubun oluşturduğu ittifak yüzde 13'ü aşar.
- Deva Partisinin yüze beşi yakalayacağına inanıyorum.
- Deva-HDP bölgesel işbirliği yapabilir.
- Deva çatısı altında öbür muhafazakâr partiler yeni bir cephe oluşturabilir.
- Kürtler, Babacan ve Kılıçdaroğlu'na oy verir.
- HDP, millet cephesinin adayı kim olursa olsun aday çıkartır.
- Erdoğan kaybeder, cumhurcular mecliste azınlık olur.
…
Yunanistan’ın 2009 yılında yaşadığı derin ekonomik krizle dengeleri bozulmuş, ülkenin en değerli kaynakları işportaya düşmüştü.
Başta İngilizler, Yahudiler ve körfez ülkelerinin besili tosunları otelleri, adaları, güzelim koylardaki beachleri talan etmişlerdi.
Halk, elinde avucunda ne varsa yabancılara satıyordu. Kimse malının değerini tam olarak bilmiyordu. Herkes kafasına göre malına değer biçiyordu. Aynı sokakta satılığa çıkartılan evlerin biri diğerinin iki misli fiyatla pazarlanıyordu. Ülkenin şirazesi kaymıştı bir kere. Ben de yer bakmak için Kavala, Selanik dolanıyordum kriz günlerinde.
Sonra Avrupa Birliği devreye girdi. Sekiz yılda Atina hükumetine 275 milyar avro kredi verildi. Limanlarına, demiryollarına, maliyesine kayyum atandı. O yıllarda hangi taksi şoförüne sorsanız, Merkel’in yedi ceddine saydırıyordu.
Yunanlar kendi evlerinde kiracı olmuşlardı.
Gelelim Türkiye’ye. Bugün internette okudum, D bakır’da bir dairenin fiyatı 8 milyon olmuş. Ataşehir’de, ofisimin bulunduğu sokakta 60 metre kare ev on milyona satılıyor. Kupon semtler yanıyor, dokunamazsınız. Bizimkiler, Yunanlar gibi çulunu, çaputunu mezata çıkartmış.
Kim alıyor? Araplar, Ruslar, Iraklılar.
Şaşıracaksınız, Çinliler Suadiye’yi yağmalıyor.
Perde kapandığında biz kime saydıracağız?