Anayasanın 26’ncı maddesinin 1’nci fıkrasına göre, “herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu nedenle maddenin koruduğu hukuksal alanı ifade özgürlüğü olarak nitelendirmek gerekir.”
...
Yasa gayet açık, ama uygulanmıyor. Sosyal medya hesaplarımda ekli onlarca arkadaşım, bir yıldan fazla hapis cezası aldı. Suçları, yukarıda tanımı yapılan yasanın verdiği özgürlüğü (!) kullanmak.
...
Fotoğrafı, işi, adresi belli insanları sırf yazıp çizdikleri için gözaltına alanlar mı yasayı ihlal ediyor, yoksa bu hakkı kullananlar mı?
“Uysa da kodum, uymasa da kodum” hali...
...
Arkadaşlar uyarıyor, “başınıza iş alırsınız” Ülkedeki insan modelini tek cümleyle anlatın deseler bundan uygun bir tanım bulamazsınız: Başına iş almak istemeyenlerin ülkesi!
Fransız, İngiliz, Afrikalı gelip sizin yerinize başına iş alacak.
Sızlan, şikayet et, ama yazma, çizme, konuşma, başına iş alırsın. Kafaya bak!
Savaşa hayır demek de suç biliyorsunuz! Yansımalarını net biçimde gördük Ukranya işgalinde…
...
Ceza hükümlerine göz attım, hakaretin altı çizilmiş. Öfkeyle kurulmuş cümleler. Karar bu kısma monte ediliyor. Terör tanımı izafi yapılmış. Savcının takdiri diyelim(!) Legal yaşayan, işi gücü olan biri niye terörü savunsun ki? Burada bir kırılma var.
...
Hem bindireyim hem de ceza almayayım diyorsanız, tek şansınız ironi yapmak. Detay yok, dipnot yok.
Kaç kişi anlarsa artık...