Trabzon Uzungöl’de 18 Temmuz’da üzerinde Kürdistan yazılı atkıyla fotoğraf çektirdikleri için Kürt gençlere yönelik gerçekleşen linç girişimine ilk tepkilerden biri Diyarbakır Barosu’ndan gelmişti. Baro, bu kapsamda Doğu Karadeniz-Batum gezisini iptal etti.
Bir diğer anlamlı tepki de TÜRSAB Diyarbakır Temsilcisi Mehmet Akyıl’dan geldi.
Akyıl, Kürdistan Bölgesi’nden gelen turistlere saldırının ardından hem bölge illerinden hem de Irak Kürdistan Bölgesi'nden bütün gezi turlarının iptal edildiğini ve 10 binden fazla insanın Karadeniz’e gitmekten vazgeçtiğini açıkladı.
Uzun zamandır Kürdistan Bölgesi’ndeki tur şirketleriyle görüştüklerini ve turistlerin Türkiye’ye gelmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Akyıl, “Bu saldırıyı elbette bütün bölge halkına mal etmemiz mümkün değil. Ama herkesin bu olay karşısında sessiz kalması düşündürücüdür” dedi.
Akyıl’ın dikkat çektiği diğer bir nokta da Trabzon Valiliği’nden yapılan açıklama ile Başsavcılığın saldırıdan sonraki tutumu. Bu tutum nedeniyle mağdurların bir kez daha mağdur edildiğine dikkat çeken Akyıl, insanlar kendi illerinin plakasını taşıyan araçla Karadeniz’e gitmekten çekindiklerine de vurgu yaptı.
Gerçekten bir Diyarbakır, Batman, Şırnak plakasıyla Karadeniz’e gitme fikri insanları endişelendiriyor.
…
Bu noktada Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya’nın açıklaması önemli. Kaya, “Bu topraklarda bu tür provakasyonların olduğunu biliyoruz. Türkiye’yi Ortadoğu’da tamamiyle izole etmeye çalışan bir politik anlayış var. Türkiye’nin de buna karşı duyarlı olması lazım. Evet bu tür olaylar olabilir ama bu olaylara karşı gösterilecek tavır da önemlidir. Buna gerek kamu sorumluları gerekse Sivil Toplum Kuruluşları tarafından net ve karşı duruş sergilenmesi gerekiyor. Burada kamu kuruluş temsilcilerinin almış olduğu tavır bizleri rahatsız etmiştir” dedi.
…
Durum böyleyken, siyasilerin bunu ters yüz etme gibi bir çabası da yok.
Siyasi beklentilerden mi kaynaklanıyor bu, yoksa gerçekten durumun böyle seyretmesi hesaplarına mı geliyor?
Linç mağdurlarının gözaltına alınarak kriminalize edilmesi, saldırganların ise aklanmaya çalışılmasındaki mantıkı hangi saiklerleaçıklayabiliriz.
…
Üzerine konuşulması gereken bir diğer konu da Trabzon ya da Karadeniz’deki illerden birileri de bu konu hakkında bir açıklama yapmadı.
Saldırganların neredeyse kahramanlaştırıldığı, mağdurların ise bunu hakkettiği bir havada acaba fazla şey mi istiyoruz?