Arkeolog Prof. Albert Louis Gabriel, Diyarbakır Surlarını yıkımdan kurtaran adam.
1930’lı yıllar, Diyarbakır’da dönemin kent yöneticileri aşırı sıcakları, salgın hastalıkları sebep göstererek Surların yıkımına karar verir.
Yıkıma karar verilen yer Dağkapı ile Mardinkapı arasında kalan kısımdaki surlardır.
"Sur içine hava girmiyor. Bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşıyor. Hava sirkülasyonu olsun, diye surları dinamitliyoruz" denilerek, surlar top atışlarıyla yıktırılmaya başlanır ve ilk olarak Dağkapı ile Urfakapı arasında yaklaşık 100 metre uzunluğundaki bölüm hedef alınır.
Bu sırada kentte bulunan Fransız arkeolog Albert Louis Gabriel'in girişimiyle çalışmalar durdurulur ve yıkım, 100 metrelik alanla sınırlı kalır.
Peki, kimdir Albert Louis Gabriel?
1883 yılında, Fransa’da doğan Sorbonne Üniversitesi'nde Güzel Sanatlar ve Edebiyat okuduktan sonra Paris Üniversitesi’nde doktora yapan Gabriel, 1926 yılında Türkiye’ye gelerek, Darülfünun’da arkeoloji ve sanat tarihi dersleri vermeye başlar. Milli Eğitim Bakanlığı ile 1930'da anlaşarak, Mezopotamya’daki eserler hakkında araştırma yapmak üzere Hasankeyf’ten Van’a incelemelerde bulunur. Eserlerin fotoğraflarını çeken, çizimlerini yapan ve metinler yazan Gabriel, 1930’lu yıllarda Diyarbakır'a gelerek, çalışmalarına burada devam eder.
Gabriel, dönemin valisi Faiz Ergun’un talimatıyla Dağkapı ile Mardinkapı arasındaki surların, "Sur içine hava girmiyor. Bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşıyor. Hava sirkülasyonu olsun, diye surları dinamitliyoruz" denilerek, yıktırılmaya çalışıldığını görünce kimi kaynaklara göre, Milli Eğitim Bakanlığı’na rapor yazar.
Gabriel "Diyarbekir Surlarını yıkarsanız geleceğe bırakacak, anlatacak ve paylaşacak hiçbir şeyiniz kalmaz" der. Ankara'dan gelen emirle vali surların yıkımını durdurur. Fakat bu sırada Dağkapı ve Mardinkapı taraflarında ki surların epey bölümü yıktırılmıştır.
Ancak Prof. Gabriel Surların yıkımını telgraf çekip önleyince dönemin Valisi Faiz Ergün tarafından “ajan” olduğu ve hemen gözaltına alınması yönünde Ankara’ya talepte bulunur. Üç gün gözaltında kalan Gabriel daha sonra bırakılır.
Bugün Diyarbakır Surları'nın tarihi ve arkeolojik açıdan paha biçilemez olduğu,
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer aldığı bir süreçte Prof. Dr. Albert Gabriel gerçek bir kahramandır. Eğer bugün Diyarbekir Surlarına çıkıp gezebiliyorsak onun sayesindedir. Kendisi o dönem Ankara’ya telgraf çekmeseydi muhtemelen bugün surların çok büyük bir kısmı yok edilmiş olacaktı. Kendisine minnettarız, ruhu şad olsun.