İnsanların konuştuğu dil doğuşta çocukların sahip olduğu dil değildir, çocuklar bu dili ve kuralları sonradan öğrenir, öğrenilen şeyler büyüklerin deneme yanılma yollarıyla elde ettikleri tecrübelerin yorumlamasıyla oluşmuşlardır.
Doğruyu söylemek için oluşturulan dil toplumsal ilişkilerin çerçevelediği değişik kurallara bürününce; insanların neden niçin ve niye sorularının peşine düşmesine sebep oldu.
Bazılarının lüks ve jet sefahat içinde yaşamaları ve yanı başında iç fakir yaşayan insanların neden sorusunun toplumsal eksikliğini işlemek bir gereklilik olur.
Sessizlik insanın herhangi bir olay karşısında veya herhangi bir diyalogda göstermesi gereken tepkiyi veya vermesi gereken cevabı vermemesidir
İnsanın konuşması gerekirken konuşmaması kendi iradesi olabilir ama konuşmaması halinde bir eksikliğe düştüğünü bilmesi de gerekir
Sessizlik kavramının kendi içinde ahengi olduğunu bilmek gerekir, yük haline gelen özelliğini de bilincinde tutan insanlar yerinde ve zamanında konuşmak insani bir özelliktir der
Herhangi bir haksızlık karşısında sessiz kaldığınızda haksızlığı onaylamış veya ortak olmuş olursunuz ki haksızlığı yapanı cesaretlendirmiş olursunuz
Sessizlikte dönemden döneme değişiklik gösterir, konuşanların kendilerini tümden sessizliğe gömmeleri insani özellikleri kaybetme sürecine kadar sizi sürükleyebilir
Sessizlikte sizin kendinize uygun gördüğünüz ortamlarda sessiz olmanız size puan kazandıracağını da unutmamak lazım çünkü kimsenin sizi dinlemediği ortamlarda konuşmanız sizi lafazanlığa sürükler
Sizin konuşacağınız şeyler veya bilgiler var olduğunuz ortamlarda zaten bilindik şeyler ve hatta sizin bilgilerinizden daha ileride bilgiye sahiplik var ise konuşmamanız gerekir, konuştuğunuzda ise sizi komik duruma da düşürebilir
Sizin konuşmamanızdan ötürü kaybolan bazı kriterler veya değer yargıları var ise seyircilik statüsünde değerlendirilirsiniz. Sizin konuşmanızla erozyone olacak değerleri biraz daha dayanıklı hale getirecekse sizin konuşmanız; ortam ve emeğe saygının gereği olarak düşünmekte fayda vardır
Küçük meselelerdeki sessizlik ile büyük meselelerdeki sessizlik farklı değerlendirilir. Yaşama, kültüre ve insanlık değerlerine saldırıda büyük sessizlikte suça ortak veya suç işlemiş olursunuz
Ses çıkarma ile sessizlik insanlık tarihi kadar eski olmasının yanı sıra, genellikle sessizlik güçlülerin güçsüzlere dayattıkları kriterler de olabilir ama bir konunun iyi anlaşılması için önce sessizce ve iyi bir şekilde dinlemeyle yarı yol kat edilmişte olur
Sessizlikte kimin daha fazla faydası var ise sessizlik onun işine yarayacağı ve sessizliğin sahiplerinin kendilerine biçecekleri payın günlük yaşama ve geleceğe dair, geçmişten alınanlarla kıyaslama yapılarak katkılarına karar verebilirler
Sessizliği büyük küçük diye nitelendirmemin nedeni lokal ve evrensel ölçekteki sessizlikte masumiyet veya suç ortaklığını gözler önüne sermekten öte masum veya çocukça yalanlardaki sessizlik ile yaşama kast edilen ortamlardaki sessizliğe dikkat çekmek istedim
Çocukların kendi aralarındaki yalanlarda ile büyüklerin vereceği savaş kararlarındaki sessizlik gibi ilkece, stratejik anlamda ve taban tabana bir birine zıt olan kutuplardaki sessizliğe dikkat çekmek istedim
“Biliyorsan konuş insanlar âlim görsünler, bilmiyorsan sus insanlar adam görsünler” bilip konuşmayan kendine sakladığı bilgilerde egoistlik yaptığını kabul etmezse de bir süre sonra bilgiler kendisiyle ya unutulur veya ölür
Sessizlik herkes için ve her zaman hayra alamet değildir.