Bir görüntüyü gökyüzünden indirdiğimden bu yana ayaklarım yerden kesilmişti ama tarifine yetecek kelimelerin dilime dolanmadığı aşikâr
Tanrı ve tanrıça dönemlerinden sıyrıldığım gerçekçi olan duygularla ortalıkta dolaşamazdım ki senin sana bağışlayacak yorumları nasıl hazım ederim, yüreğimde sensizliğinle kendimi sınamaya çalışıyordum
Bir bakış vardı yareni rayından çıkaran ve bütün enstrümanları ormana götürdüğü yaprakların renginden yaşama akıtan
Ormandaki senfoniyle yapraklara can vermeyi başaran tılsım geri gelip yerin altındaki tüm tohumları ikrara kalkışmış bunu da başaracağından o kadar emin önce bendekilerin durumuna bakıp doğaya yöneliyor
Birileri karşı çıksa bile bakış varacağı yeri bilir ve eriyeceği dokuyu seçmekte ustalıkla üstüne düşeni yerine getirdiğinden emin olur
Hiçbir mahire görevi devretmeyecek kadar kendinden emin adımlarla dokunabileceği dokuyu seçer ve gururla mağrur haliyle yoluna devam eder
Bilinen ile bilinmeyenlerin toplamındaki örüğü ağı yaşamı ördüğü ilk adım, ilk anların anılarındaki tazeliği günümüze hala akıtabiliyorsa sürekli yenilenen bir duygudandır
Günümüzde yaşanılan veya yaşanabileceklerin imkan tanıdığından olmadığını gösteren emarelerin kime hizmet ettiğini hangi efsanelerin aysbergi olduğunu gösteriyordu
Hayatı değiştirecek kadar kendine enerji verip kendi hücrelerinde sinerji yaratan her şeye teşekkür ettiğimde sorumluluklarım önüme yapılacaklar olarak çıkmaktaydı
Benimde bunda sorumluluğum varsa hayhay deyip kollarımı sıvadığım esnada düşünceni sıvazla deyip beynindekileri dilin müzik notası halinde iletsin istendi
Yalnızlık çeken bakışlar sadece konuşmak için yoldan çevirdiği insanların toplamından bir kasaba, bir şehir hatta bir toplum yarattı
Bir dünya ve bir evrenin oluşumuna beni görevlendirdiği esnada bana refakat edecek bakışların herkes adına çalışıp çalışmaları benim haneme yazacağını düşünmemiştim
Bir bakışı fark etmenin en iyi yolu bakabilmesini bilmekti, sevmektir, açık olmaktı, kâmil olup kamil bakışa kapıyı aralık bırakmaktır
Bunları sergilediğinde bile görev ve sorumlulukların bitmiyordu ve bu bitmeyen sorumlulukta kaç bin asır çalışacağın ise kendi hanendeki vicdanındı
Vicdanın yol göstericiliğinde emek arenasındaki gladyatörlere dönüşeceğin ise süreç içinde görünenin kendin olduğunu görüp telaşlanmadan yoluna devam ederdin
Bu gün bakışımı çelen kadın yarın kalbimi çeleceğini bile bile sana açılıyorum, kapalı bütün kapıları senin güzergâhın olan taraflara açıyorum
İçinden erosu, Afrodit’i Selenayı çıkaran haliyle insanlaşmış bütün doğaüstü güçlerin ehil halinden dersler çıkararak sana koşmaya başlıyorum
Öyle bir koşuş olacağını bilseydim belki seni rahatsız eder diye yönelimi tekrar gözden geçirirdim, çünkü evreni boşaltan yıldızların hepsi sen merkezli harekete geçti
Yalnızlaşan güneş ve ay senin aydınlığına dayanamayıp başka evrene yolculuğa başladığı esnada baştan çıkarıcı o bakış yine devreye girerek onları olduğu yere sabitleyebiliyordu
Yeteneklerine teslim olan sözcüklerin tümüne verilen enerji kelimelere geri döndüğünde her kelimenin serüveni yeni başlamış oldu
İcat edilenlerin istirahat ettiği yeni kelimelerin üretkenliğindeki emektarın hünerliğine seyre daldığım esnada senin bakışların altında yaşadığımı fark ettim
Benim için bir sorun yoktu ama aydınlanmayı yapan gözlere ay ve güneşin ne diyeceğinden sorumlu tutulmak istemediğimden çarkı bir daha baştan başlatıyorum
Serüvenleri bakışlarına sığdıran gizemli kadın; sırrın çözüldüğünde yıldızlar arası seyahatlerin bir giz olmaktan çıktığında artık gözlerinde yaşıyor olacağım
Bana yeten halinden evrendeki yıldızların orada yaşayışlarındaki memnuniyetliklerini yeni kelimeler eşliğinde benim yaptığımı taklite kalkışırlar
Her kaybedişin arkasındaki gizli sır başarıya pencere açacağı zaman senin bakışlarına muhtaç olması ihtiyaç duyulduğunda bebeğine süt yetiştiren annenin yaratıcılığı tarzında
Bu bendeki saplantılı hal satırlara şiirlere kitaplara konu olsa bile yetmeyen tanımlamaların tümünde senin izlerini arama tutuculuğum bilimsel tezlere konu olacak türden
Hastalık düzeyine getirmediği kaygıyı, tereddütleri, yaşanılması gerekenlerin, değer verilmeyip yaşamayan emeğin geldiği noktada var olabileceklerin tümünde saklı bir bakıştı seninkisi
Bu bakış için kendim dağlarına, ovalarına, denizlerine vurduğum coğrafyamdı, en dilsiz en yalın halinle.