Aziz Gülmüş yazdı: Yedibela Hüsnü

.../Sokağımızda daha önce hiç görmediğimiz güzel mi güzel ve asaletli olduğu her halinden belli bir kedi görmüştük. Kimseden kaçmayan samimi ve içten...

.../Sokağımızda daha önce hiç görmediğimiz güzel mi güzel ve asaletli olduğu her halinden belli bir kedi görmüştük. Kimseden kaçmayan samimi ve içten bir kedi.. Diğer kediler onun yanında Afrika'daki yoksullar kadar berbat görünüyordu. Kısa sürede bütün kedilere diz çöktürmüş ve etrafında toplamayı başarmıştı.

Biraz da sert mizaçlı, oldukça kavgacı, gözünü budaktan sakınmayan bir cesareti vardı. Bazen pencereden saatlerce onu izlerken, kemiklere tenezzül etmediğini, löp etlere daha çok dadandığını gördüm. Zevkine düşkünlüğünün yanında yardım sever olduğuna da tanık olmuştum. Orada eğer bir et ve kemik varsa diğer kedileri yanaştırmaz özellikle zayıf ve yavru kedilerin yemesini sağlardı. Artanı da diğer kedilerin yemesi için bırakırdı.

Bu özelliklerinden dolayı ona "Demokrat" İsmini vermeyi düşünüyordum. Ancak, kabadayı yönüne haksızlık olmasın diye "YEDİBELA HÜSNÜ" İsmi daha uygun düşer diye düşünerek bu isimde karar kıldım.

Bizim bu kedinin bir diğer özelliği de geceleri Parkta içki içen gençlerin yanına takılmasıydı. Hatta mahalledekilerin bazıları Kedinin gençlerle beraber içki içtiğini bile görmüşlerdi. Keyfine son derece düşkün bu kedi, sokak sakinleri tarafından sokağa bırakılmış eski bir koltuk üzerinde uyurdu hep..

Aradan uzun bir süre geçtikten sonra yaşlı zengin bir kadın Kedinin kendisinin olduğunu, uzun süredir kaybolduğu ve onu aradıklarını söyleyerek yanımıza geldi. Kedi ortalıkta görünmüyordu. Büyük bir ihtimalle dişi kedilerle gece geç saatlere kadar eğlendiği için uyuya kalmıştı.

Sonunda bir köşeden çıkageldi. Kadın onu görünce büyük bir sevinç çığlığı atarak:

- Cevaaattt!!! diye bağırdı. Bizim kedi adeta uçarak yaşlı kadının kucağına atladı. Kedinin bu yaşlı kadına ait olduğunu anlamıştık.

- Abla bu kedinin adı Cevat mı? diye sorduk. "Evet" dedi ve ardından çok pahalı cins bir kedi olduğunu söyledi. Kadın giderken, "Çok iyi bakmışsınız hakkınızı helal edin" dedi. Ben, "Olmaz" dedim. "Senin bu Cevat'ın yüzünden geceleri dişi kedilerin bağırtısından uyuyamıyorduk, mübarek mitralyöz sanki takır takır önüne gelen kedileri hallediyordu." dedim. Yaşlı kadın, "Sizin için ne yapabilirim? " diye sordu. "Sokağımızda yoksul bir aile var, ona azıcık yardım edersen Cevo'yu affederiz" dedim. Kadın kabul etti.

Cevat, nam-ı diğer Yedibela Hüsnü gidince mahallenin tüm kedileri adeta bayram ettiler. Çünkü yeniden güçlülerin zayıfları ezdiği, sokak yasalarının hüküm sürdüğü baskı ve sömürü düzeni geri gelmişti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri