.. /12 Eylül faşist darbesi olmuş her taraf sus-pus.. O zaman Diyarbakır Belediye reisi makamına da bir Albay oturmuş ve darbenin en yakıcı günleri. Apoletli belediye reisimiz asayiş gezileri yapıyor Diyarbakır kahvelerine.
Derken inzibat ve askerlerle geliyor Kuruçeşme'de bir kahveye. Daha adım atar atmaz bütün kahve senkronik olarak ayakta ve esas duruşta. Albay şöyle topuklarını kaldırıp sobanın olduğu orta kısma bakınca Zılfo'nun hiç istifini bozmadan oturduğunu görüyor. Sinirleri gerilen reis bir adım atarak ona doğru seğirtirken Zılfo hiç dönüp ona bakmadan:
-- Ula Ramses sen gine geldın?" deyince kahve müdavimleri ve sahibini bir titreme alıyor. Albay donup kalmış vaziyette ve şokta. Önce bir meydan dayağı atmayı geçiriyor aklından. Fakat iki ucu boklu değnek olduğunun farkına varıyor. Eyvallah edip kahveden çıksa karizma çizilecek Dövdürüp tevkif etse koca Diyarbekirin darbe kralı bir deliye güç yettirme aczine düşecek.
Sonunda burnundan soluyarak zebanilerini alıp çıkıyor kahveden. Tabii bir anda kahvedekilerin hepsi birden tek sesli koro halinde çikisiyorlar Zılfo'ya:
--Oğlım sen aklın kiraya vermişsen, manyaxsan!?! Hadê sen sahan acımisan, günahın gelmi, ma bıze de acımisan? Bi de o neydi herıfe söledın? Ramsesti ne ziqqumdi? "
Zilfo son derece rahat ve ilgisiz:
--Yoğ looo! Dün gece fîr'ewn ın filmıni seyretmişem, ibıne eyni buna benzidi." cevabını yapıştırmış.
İşte ben de dün gece rüyamda Ahmet Şık'ı gördüm TİP'i aynen Ramses'e benzidi..