../Rivayete göre Bitlisliler hiç leylek görmemişler. Bir göç sırasında gruptan ayrılan acemi bir leylek yolunu kaybederek Bitlis’e gelmiş. Yüksek bir yere konarak etrafı seyretmeye başlamış.
Sabah uykudan uyanan Bitlisliler ilk defa gördükleri bu kuşu hiç bir şeye benzetememişler. Herkes şaşkın, birbirlerine soruyorlar ama hiç kimse bunun yanıtını veremiyor.
Sonunda köyün bilge ihtiyarına gidip, gelen bu kuşun ne olduğu konusunda açıklama beklemişler. Bilge ihtiyar kuşa bakıyor ancak o da bir şey diyemiyor. Halkın gözünde itibarını kaybetmemek ve "Bilgeliğe" halel getirmemek kaygısıyla mutlaka bu kuşu tanımlaması gerektiğini bildiği için hemen orada şaşırmış ve dehşet panik bir ifade ile "Ulaaann! Walla mahvolduk. Bu kuş Eba Belek'tir (*). Dededen, babadan kalma ezeli bir düşmandır. Görüldüğü yıllarda helak olmuşuz, kıtlık ve felaketlerin habercisidir." deyince bütün Bitlislilere haber salınmış.
"Çeki olan çekini, çeki olmayan Çêlekini satsın bir çek alsın memlekete Eba Belek gelmiş!" (Silahı olan silahını, silahı olmayan ineğini satsın bir silah alsın !) denilerek büyük bir teyakkuz ve seferberlik ilan edilmiş.
Zavallı leyleğe bir el ateş edilmiş ve hayvancağız uçup gitmiş ve bir daha Bitlis’e gitmemiş. Söylentiye göre de o günden sonra Bitlis’e leylekler hiç uğramamışlar.
Bu hikayeyi neden anlattım sizce?
Son günlerde TOGG denilen, arabanın başına millet üşüşüyor, sanırsın hayatlarında araba görmemiş taş devri insanlarının şaşkın bakışlarını hayretle izliyoruz, acaba bu TOGG Eba Belek olmasın?
(*) Eba Belek: Siyah-Beyaz Aba