Saldırganlık, hayvan soyundan gelmenin tipik bir davranış biçimidir. Ama hayvan dile gelip konuşabilseydi eminim şöyle diyecekti, "S.ktir git lan !sizinle uzaktan yakından hiç bir akrabalığımız yoktur, Allah yazmışsa da bozsun!" diyecektir.
Hayvan haklı..neden mi? çünkü eğer dile gelseydi, "Kardeşim ben aç kaldığımda yaşamak için saldırırım veya canım tehlikeye girdiğinde nefs-i müdafaa'da bulunurum. Sizin gibi durup dururken saldırmayız, o size has bir davranış biçimidir! hatta bu tür davranışları gösteren üyelerimize, 'İnsanlaşmayın be y.vş.klar!' deriz."
Eeeeepeki kime çektik böyle? Hangi soysuz ve alçak gen bizi böyle davranmaya itiyor? Eğer hayvanlarla iletişim kurmanın mekanik veya elektronik bir yolu bulunsa verecekleri yanıtlar çok isabetli olurdu. Ne derlerdi biliyor musunuz? "Egoizm ve bencillik genlerinize işlenmiş, siz o genlerden kurtulmadıkça bizim gibi medeni bir topluluk olamazsınız !" diyeceklerdi.
Durun size yaşanmış bir öykü anlatayım. Fazla gülmeyin sakın, hayvanları üzmüş oluruz, onlar yürekten gülerler, ama biz yapmacık ve tribüne oynarız hep.
Neyse, hikaye şöyle;
Çingene genci çadırdan birkaç yüz metre uzaklaşınca birden gök gürler ve aniden ceviz büyüklüğünde dolu yağmaya başlar. Genç gerisin geriye çadıra doğru koşmaya başlar, tam içeri girecekken aman Allahım o da ne? içeride babası ile annesi müthiş bir arbede içinde orgazm seanslarında.Dışarıda kalırsa dolu var, içeriye girerse eğlence bozulacak. Çadırın kapısının önünde durarak Kürdçe, "Xwedêbizipikê, bavominbigûppikê hela hûn vîkonêxeranakin !" (Allah dolusu ile babam şeyi ile mutlaka bu çadırı yıkarsınız !) der.
İşte saldırgan ve talan zihniyetinin mantığı da aynen böyledir. Ama unuttukları bir şey var; Eğer çadır yıkılırsa onlar da altında kalacaktır.
…
Ya yoksulluk olmasaydı ya da insani duygular ile vicdan bazen, "keşke bir robot olsaydım" diyorum. Çünkü çaresizlik karşısında teslim olmuş insani duyguların ne anlamı kalıyor? Sadece üzülmek ve olmayan çareyi aramaktan başka..
Hasta annesinden başka kimsesi olmayan bir genç ve yatalak hasta bir anne.. uzun süre yatmaktan her tarafı yara bere içinde kalmış yaşlı bir kadın..
Halen Çabalıyoruz belki şişme bir yatak ve karyolası için.. lakin bulamadık ama inad ettik bulacağız..
resmini çekmek istedim bu acı manzaranın.. utancından kıpkırmızı kesildi çocuk.. Vazgeçtim.. O gülümserken ben acılarda boğuldum. Sonra ben de robot olmaktan vazgeçip umutla gülümsedim çaresizliğin tanrısıyla alay edercesine.