…/Gördüğüm her nesnenin Kürdçe adını öğrenmek isterken birden aklıma üzerinde oturduğum Koltuk geldi. Allah Allah kafayı yiyecek duruma gelmeden bunu araştırmalıyım dedim kendi kendime.
Sağ ettim, sol ettim, ileri-geri bütün vitesleri denedim bir türlü bulamadım. Sonra aklıma fil (Yanlış anlaşılmasın Filoloji) familyasından bir dostum geldi. Aradım, "Birez Heci, gelo qoltıx bı Kurmanci çiye?" (Sayın Hacı Koltuğa Kürdçede ne deniyor?) diye sordum.
Güldü, "Tu çawa Kurmanci? Bı Kurdî qoltıx, Rûnıştok e " (Sen ne biçim Kürdsün Koltuğa Kürdçe "Rûnıştok" denir) dedi.
Rûnıştok, Türkçe tam karşılığı "Oturak" olur dedim kendi kendime.
Aklıma bir zamanlar Türk Dil Kurumunun Türkçe olmayan Lokantaya, "Toplumsal Otlangaç" yine Türkçe olmayan Otobüse, "Oturgaçlı götürgeç" gibi matrak ve toplumda hiç bir kültürel karşılığı olmayan işkembeden salvoları geldi.
Eşbaşkanımla yeni evliyiz. Evde televizyonum, radyom, teyp hiç bir şey yok. Canım sıkılıyor. Eşbaşkanım o vakitler tek kelime Türkçe bilmiyor, kendisini harıl harıl Türkçe çalıştırıyorum.
O gece Kürdlerin meşhur yemeği Mehir yapmış. Mehiri sofraya getirdi. Kendisine takıldım Kürdçe, "Ev xwarın bı tırki çiye, tu bızani 50 lire dıdım te" (Bu yemeğin Türkçe adını söyle sana 50 lira vereceğim) dedim. Eş başkanım o elli lirayı almak için epey düşündükten sonra birden, "Ayran Buğday" dedi. Ben gülmekten yerlerde kıvranırken, yanlış cevap verdiğini anladı. Lakin o elli lirayı muhakkak almalıydı ve bir hak daha istedi. İkinci hakkı da verdim. Biraz düşündükten sonra bu kez çok kibar ve nazik bir şekilde, "Maaahir" dediğinde ben gülmekten gözlerimi açam. Bir müddet geçti ve ben gülme krizini atlatıp sakinleştikten sonra sofranın üzerine ödül olarak koyduğum elli lirayı çoktan kapmıştı.
O zaman ben de, Tekere, "Gerandog", Direksiyona, " Gernandog " ve Frene de, "Seknandog" diyerek katkımı ortaya koymakta bir sakınca bulmuyorum. Kullanan tüm sürücüler bana telif hakkı ödemelidir. Vermeyeni de direk İcraya vereceğim. Koltuk çok kıymetli, bir oturanı feriştah bile kaldıramıyor. Eee araba da kıymetli, yok öyle beleş akıl ve fikir vermek. Benim bulduklarımı kullananların elleri ceplerine girecek, bundan böyle emeğe saygı olacak beleşçi geçinmek dönemi bitti.
Benden söylemesi.
***
PTT kargo ile geçenlerde Depremzede öğrencilere LGS sınavlarına hazırlık soru bankası ve çözümlü test kitapları gönderdim. Toplamda 124 TL kargo ücreti ödedim. Oysa daha bir ay önce kitaplar gönderimlerinde 5 TL gibi küçük meblağlar ödenirken, bu fahiş artışla artık açıkça "kitap göndermeyin" demek isteniyor.
Şimdi görüştüğüm deprem bölgesindeki birkaç öğrenciye yine test ve soru bankası kitapları göndereceğim. Hiç olmazsa deprem bölgesi öğrencilerine bir indirim veya kolaylık gösterilmesi gerekmez mi? Eğitimleri sekteye uğramış, emsalleri ile aynı kategoride değerlendirmesi büyük bir haksızlık iken, hiç olmazsa kitaplarına dokunup onları daha fazla üzmeyin. İsterseniz kitap bedelinin yüz katı fiyat koyun.
İnadına göndermeye devam.