.../Kapıdan çıktım, sokakta yürürken bir evin önündeki kalabalığa takıldı gözlerim. Bağırışmalar gırla.. Kim kime neden bağırıyor bilinmiyor..
Kalabalığa yaklaştım. İki kadın birbirlerine bağırıp tartışıyorlar. Sonradan öğrendim ki ev sahibi-kiracı tartışması. Kapıda bir kaç eski, kırık dökük eşya var. Ev sahibi kadın, kiracının evinden bir kaç eşyayı dışarıya atmış.
Kiracı yalvarıyor, ev sahibi kadın kendinden geçmiş bir halde hezeyanlar geçiriyor adeta.. "Aha şuradaki komşum evini yedibin tl kiraya vermiş, benim evimin onunkinden neyi eksik? Ya yedi bin, ya çık git! "
Kiracı kadın ısrarla dört bin TL dul maaşı aldığını, ev sahibinin istediği kirayı ödeyemeyeceğini söylüyor.
Tartışmaları sonlandırmak için müdahale ettim. Ev sahibine, "Kardeşim, etme, eyleme, bu soğukta, bu kışta iki çocukla çadır mı açsın? " dedim. Ev sahibi kadın bana öyle bir bağırdı ki görmeliydiniz.. "Sen de herşeye karışıyorsun, sana ne? Bu mahallenin muhtarı mısın? Halla hallaaa!! İyi valla kiracılar binsin bize öyle mi? " diye bastı fırçayı.
Ev sahibi kadın ufkumu açmıştı. Birden, "Neden olmasın? " dedim kendi kendime.. İlk muhtarlık seçiminde aday olup, sloganım da şu olacak:
"Kiralar yedibin, ev sahibine binebildiğin kadar bin! "
Nasıl, iyi bir slogan değil mi?
Velhasıl Allah, bu kışta bu pahalılıkta kiracılara yardım etsin! Günümüzde en önemli çelişki, Kiracı-ev sahibi çelişkisidir.
***
Xalo der ki; Asıl yılbaşının kendisine kavuştuğumuz için bizi kutlaması gerekir.
Ne demeli, Wallahi Xalo haklı, bu pahalılıkta, bu kadar zorlu yollardan kurtulup Yılbaşını görmek her babayiğidin harcı değil.