Yaşlı bir anne; ikisi evli, biri bekar üç erkek ve amiyane tabirle kazan dibi gencecik bir kızdan oluşan tam dört evlat.
Eşi öldükten sonra İstanbul'a bin bir umutlarla gelmiş, tırnakları ile toprağı kazarcasına büyütüp evlendirdiği iki erkek çocuğu, eşleri istemediği için birbirlerinin üzerine şutlanan, her bir çizgisine ilmek ilmek dokunan acılardan oluşmuş, haritayı andıran hüzünlü bir yüz Asya Teyze.
…
Bekar olan oğlu bir süre önce tutuklanmış ve halen cezaevinde.
Kazan dibi dediği Hava adını verdiği küçük kızı çevrenin yardımları ile Üniversiteyi kazanmış ve halen öğrenci.
Dışarı atılan bahtsız anne, Yaşlılar Bakımevine yerleştirilmiş; bir hafta sonra oradan firar etmişti.
Sordum, "Orada iyi bakılmıyor muydu, neden kaçtın?”
Dedi ki, "Oğlum, orada hiç kimse Kürdçe bilmiyordu, kendimi yabancı bir ülkede gibi hissettim, bir hafta hiç konuşmadım, kimse ile dertleşemedim, dertlerimin ağırlığından sanki deprem olmuş ve ben enkaz altında kalmış gibiydim, dayanamayıp kaçtım…"
Şimdi yalnız başına karanlık bir bodrum katında yaşıyor, konu komşunun yardımları ile anca geçiniyor.
Bu Ramazan'da etrafta tanıdığım eş, dost, akrabaların fitre ve zekatlarını toplayıp kendisine bizzat verdim.
Gözleri dolmuştu, bildiği bütün duaları etti. Ayakkabıları yırtıktı, "Bak Asya Teyze bu paraların küçük bir kısmı ile kendine şöyle zengin bir ayakkabı da al" diye tembihlemiş ve beraber çok gülmüştük.
"Bayram sabahı bizim eve gel beraber kahvaltı da yapalım" deyip ayroldım.
…
Ve Bayram sabahı geldiğinde eğilip ellerini öpmeye çalışırken ayağındaki ayakkabıya ilişti gözlerim; Hala o yırtık ayakkabılar vardı ayağında.
Kızdım, "Hani ayakkabı alacaktın, yoksa giymeye kıyamadın mı? " dediğimde kırış kırış acılara bezenmiş yüzüne hüzün çökmüş ve gözlerinden yaşlar akmıştı.
Sonra; "Paranın yarısını Hapisteki oğlana, diğer yarısını da öğrenci kıza gönderdim, onlar daha zor durumdalar" dedi.
Ardından kendisini dışarı atan oğlu ve gelinlerine sitem etmeye başladı.
Sözlerinin içinde, "Zarok piçûk be dayik gul e; Dayik pîr be edi xwelî ye" (Küçük çocuk için Anne güldür, Anne yaşlanınca artık küldür)
Gül iken Küle dönüşen Anneler ve "Anneler Günü kutlayan" Çocuklar ikileminde kaybolan insanlığımızı düşündüm uzun uzun…