Aziz Gülmüş yazdı: Diyarbakır’a Geldim ya!

Diyarbakır’a geldiğimde ilk kimi sordum biliyor musunuz? 55 yıllık kadim dostum meşhur Kıloç Şexo'yu.. Çok hasta olduğunu ve hastanede yattığını...

Diyarbakır’a geldiğimde ilk kimi sordum biliyor musunuz?

55 yıllık kadim dostum meşhur Kıloç Şexo'yu..

Çok hasta olduğunu ve hastanede yattığını söylediler. Gidip ziyaret etmek istedim. Yoğun bakımda olduğunu, bilinç kaybı nedeniyle boğazının delinip makineye bağlı olduğunu, doktorların hazırlıklı olmamız gerektiğini söylediler.

Göremedim maalesef ve hüznün zirvesini yaşıyorum. Yazık çok üzüldüm; bu kez küfürlerini ve bana atacağı fırçalardan nasiplenemeyeceğim için derin bir boşlukta hissettim kendimi.

Bir başka arkadaşımı sordum. O da perişan bir haldeymiş. Evde yaşlı yatalak annesine baktığı için dışarı çıkamıyormuş. Zaten ailenin tek evladı bakacak başka hiç kimse yok. Birkaç arkadaşla birlikte evlerine gittik. Gözleri uykusuzluktan kan çanağına dönmüş. Evin her tarafı dağınık, yaşlı annesi yatakta inliyor. Bizi görünce sarılıp hüngür hüngür ağladı.

Sonra bana, "Abi annemin başucundan ayrılmayın, bir banyo yapayım ve biraz bir şeyler yiyeyim" dedi. Oturduk kadının inlemeleri psikolojimizi bozdu resmen. Bir müddet sonra arkadaşımız banyodan çıktı. Yanımıza geldi. "Hani bir şeyler yiyecektin? " dediğimizde. Yutkundu. Gözlerini bizden kaçırıp duymazlıktan geldi. Bir arkadaşımız darmadağın haldeki mutfağa girdi. Gözleri ile yiyecek hiç bir şey olmadığını işaret edince vaziyeti anladık. Bizimle gelen arkadaşlarımızdan biri dışarı çıktı bir müddet sonra geldiğinde hatırı sayılır miktarda erzak alıp gelmişti. Bırakıp çıktık. Bizimle kapıya kadar çıktı. Başka bir ihtiyacı olursa aramasını söyledi arkadaşlar. Bir şişme yatak ve hareket eden bir karyola olsa diyebildi ve gözleri doldu.

Eski dostlar dağılmış, kalanlar perişan, eskiye dair ne varsa silinmiş. Kendimi yabancı bir ülkede sandım.

Yazıya devam edecek, Diyarbekir’imde bir müddet daha kalacaktım ama acil bir durumdan dolayı dönmek zorundayım,. Görüşemediğim dostlarımdan özür dilerim.

İşleri bir yoluna koyduktan sonra devam edeceğim.

Şiirle veda iyidir!

Güneş'ten ateş çalmış yine memleketim bu yaz

Serin esen meltemler tutsak ülkem misali

Erim erim eriyesen, yarını görmeyesen zulüm,

Evin eyvan ola, ayakların kıbleyi görmeye ey ateş!

Sabahın seher vakti illegal bir meltem eser hafiften ve ürkek

Gözler kapanmak üzere geceden kalma yorgunluğa

Derken savaş uçakları gökleri çığlığa boğar

Firar eder uykular,

Ahh ah! uyutmaz kara yelekli anarşist sinekler,

Kundaklanır dam uykuları,

güneş bombalar gün ortasını..

Diyarbekir boşalır şimdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri