Haberleri izlemeye çalışırken televizyon kumandası malum bir kanalda kilitlenip kaldı, ne yaptımsa değişmiyor meret. Neyse izliyim bari dedim. Türkiye ekonomide ℅ 21 büyümüş, faiz tekli rakamlara düşmüş, döviz Mort olmuş, kendi yalanlarına bizim Diyarbakır plakasını alet etmişler.
Neyse başınızı daha fazla ağırtmıyim.. Türkiye ekonomisini hıyar tarlası sanıyorlar. Bir gecede hormonu basıp öteki gün hıyar hasadına başlıyorlar maşallah..
Bu durum ile ilgili size yaşanmış bir hikaye anlatayım:
Bizim memlekette bir kavga nedeniyle adam tutuklanıyor ve bir gece hapiste kalınca öteki gün serbest bırakılıyor.
Serbest bırakıldığını öğrenen konu komşu ve akrabalar adamın evine geçmiş olsun ziyareti için doluşuyorlar.
Adam gelen komşulardan birinin çocuğunun başını okşayarak Kürdçe, “Ev zarok yen kiye? /Bu çocuk kimin?” diye sorar.
Komşusu, “Yen mine qey te nasnekır? /Benim çocuğum tanımadın mı?” diye yanıt verince, bir gece hapiste kalan adam, “Maşalleee, çı mezın buye! /Maşallaaahhh ne kadar da büyümüş!” der.
İşte Türkiye ekonomisinin de hikayesi bu; Maşallah çok büyümüş.
ÇEVİRİ ZOR İŞ
Türk komşumuz olan Selma teyze evimize geldi; annem çörek, börek ve çay ikram etti. Annem bu durumda genellikle "Sakın haaa misafire ikram edilen yiyeceklerin üzerine üşüşüp saldırmayın ayıptır!" diyerek bizleri tembihlerdi.
Yine bir gün nefis çörek ve börekler ile çaylar sofraya serilerek ziyafet başlamıştı ki dayanamadım ve ben de oturup yemeye başladım. Annem kaş göz işareti yapmasına rağmen ben umursamayıp yemeye devam ettim.
Annem Selma teyze anlamasın diye Kürdçe, "Kî Xal e İsmet jî, hevalê wîye!" diyerek fırçayı basmıştı. Selma teyze bunun anlamını ısrarla sorunca annem de yarım yamalak Türkçesi ile, "Yani Kim dayı ise, İsmet de onun arkadaşıdır" demişti.. Kadıncağızın hiç bir şey anlamadığını gören annem, "İsmeto tû bêjê!" dedi.
Çocuk aklımla çeviriyi yapamadım ama, Selma teyzeye, "Dayım yok, annem seni erkek kardeşi gibi görüyor, her gün gel diyor" demiştim.
O günden sonra, Selma teyze de bizden ayrılmaz olmuştu. Xalê İsmet