Türk hukukunda evlilik, yeni bir sosyal birim yaratmak ve insan ırkının devamlılığını sağlamak amacıyla bir erkek ve bir kadın arasında kurulan, toplumun en küçük yapı taşlarından biri olan ailenin oluşmasını sağlayan birliktir. Boşanma ise karı ve kocanın, hukuken sonuç doğuracak şekilde evliliklerini tamamen sona erdirmesidir.
Boşanma, evlilik kadar eski bir kurum olmasına rağmen Türk toplumunda eşler, yıllardan beri süregelen geleneksel bakış açısının vermiş olduğu öğretilmiş olgular nedeniyle veyahut evlilik birliği düştükten sonra bir tarafın yoksulluğa düşecek olmasından sebeple boşanma yoluna son çare olarak başvuruyor.
Türkiye'de Çiftler Boşanma Yoluna Genel Olarak Hangi Sebeplerden Ötürü Başvuruyor?
Toplumların gelişmesine ve değişmesine paralel olarak, aile yapısında da değişiklikler olmuştur. Kadın ve erkeğin ferdiyet güçleri daha gerçekçi ve daha etkin olmaya başlamıştır. Kadınların ekonomik bakımdan daha bağımsız hale gelmesi, erkeklerin bireyselleşmeye duyduğu ihtiyaçla beraber evlilik kurumu, eskisine oranla daha az zorunlu bir ekonomik ortaklık olarak görülmektedir.
Türkiye'de, öteki ülkelere göre, boşanma oranı düşük olsa da, azımsanmayacak derecede değildir. Türkiye'deki boşanma oranlarında her yıl değişme olduğu gözlenmektedir. Bu değişme ve artışlar, bölgelere göre de farklılık göstermektedir. Sanayisi gelişmiş bölgelerde boşanma oranı, gelişmemiş bölgelerdeki orana göre daha yüksektir.
Türkiye’de boşanma sebepleri içerisinde ruhi bozukluk, eğitim düşüklüğü, kadının özgür olmaması, erkek egemenliğinin etkin olması, sorumsuz ve ilgisiz davranma, aşırı derecede alkol kullanma, hakaretler, kapalı aile gelenekleri, kumar alışkanlığı, eşin diğer eşe çok kaba/kötü davranması, çocuk sahibi olamamak, erkeğin çok eşlilik görüşünü benimseme eğilimi, namus anlayışının farklılaşması, evliliğin yükümlülüğünü kavramadan evlenme, cinsel anlamda yaşanan birliktelikten haz duymayan veya yaşanan haz ile yetinmeyen eşin, hazzı başka yerlerde araması, toplum baskısı, faydacı, çıkarcı ve ferdiyetçiliğin öne çıkması, uyumsuz ve geçimsiz ailede yetişmek gibi, bir çok faktörün boşanmaya neden olduğu görülüyor.
SİGARA, İÇENLER DİKKAT!
Sadece sigara kullanımı boşanmaya neden olarak gösterilmemekle birlikte evlenmeden önce, eşine evlendikten sonra sigarayı bırakacağını söyleyip bırakmayan eşin, boşanma davasında kusurlu sayılıp sayılamayacağı somut olaya göre değişir. Evlilik öncesinde sigara içtiğini belirten ve eşin sigara içtiğini bilerek evlenmiş ise sigara içmek boşanma davasında kusur olarak belirtilemez. Ancak eş, evlenirken bırakma vaadinde bulunduğu için evliliğe karar verilmiş ise davada kusur olarak öne sürülebilir.
Örneğin; İstanbul 2'nci Aile Mahkemesi, kadının sigara içmekte ısrar ederek çocuk yapmamasını, "kocaya duygusal şiddet" olarak değerlendirdi. Sigara nedeniyle boşanma şöyle gelişti: Koca N.D. günde iki paket sigara içen eşi A.D.'den defalarca sigarayı bırakmasını istedi. Ancak kadın içmeye devam etti. Bu nedenle çift, önce çocuk yapmaktan çekindi. İstedikleri zamanlarda ise yine sigara nedeniyle çocukları olmadı. A.D., kocasının sigarayı bırakması yönündeki isteklerine, "Sigarayı bırakacağıma seni bırakırım" türü karşılıklar verdi. A.D., karısını ikna edemeyince boşanma davası açtı. Kadın hâkim, tarafların boşanmasına karar verdi ve A.D.'nin nafaka talebini de reddetti.
ESKİ SEVGİLİNİN YA DA ESKİ EŞİN FOTOĞRAFINA 'BEĞENİ' BOŞANMA SEBEBİ
Eski sevgilinin ya da eski eşin fotoğrafına beğeni gönderilmesi güven sarsıcı hareket' olarak nitelendirilebilir. Bunun yanında sürekli karşı cinsten birilerine beğeni ya da yorum gönderilmesi aynı şekilde evliliği, güveni sarsan davranışlar niteliğindedir. Yargıtay 2. hukuk dairesi'nin verdiği kararda eski nişanlısının fotoğrafını saklayan eşin, eski kız arkadaşının resimlerini, aracının bagajında saklamayı güven sarsıcı davranış kabul etti. emsal niteliğinde karar alan yüksek mahkeme, ‘ağır kusur’ değerlendirdiği eski kız arkadaşının fotoğrafını saklayan kocanın, kadına tazminat ödemesi gerektiğini hükmetti.
'CİNSEL İÇERİKLİ SİTELERE GİRİYORSANIZ BOŞANMA DAVASINDA KUSURLU SAYILABİLİRSİNİZ'
Bir eşin cinsel içerikli sitelere girmesi evlilik birliğini sarsan bir harekettir. Bu nedenle diğer eş boşanma davası açmakta haklı görülecektir.
Örneğin; Şiddetli geçimsizlik yaşayan çiftin karşılıklı boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay, karı-koca arasındaki kusur belirleme tartışmalarını yeni bir boyuta taşıdı. Yargıtay; kadını, kaynanaya ziyarete zorlamayı ve cinsel içerikli sitelere girmeyi ağır kusur olarak saydı.
Görüldüğü üzere boşanma maddi ve manevi sonuçlar doğuruyor. kişileri hem manen hem de madden yıpratan boşanma süreci hukuki olarak çok ayrıntı ve titizlik gerektiren davalar olduğundan, hak kaybı yaşamamak için her iddianın ispatlanması, davaya gerekli özenin gösterilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan bir avukattan mutlaka profesyonel bir yardım alınması büyük önem arz etmektedir.