Tarihte varlık göstermiş otoritelerin ve mevcut otoritelerin yönetim ve idarelerinde iktidarda olanlar, kitleleri uyuşturmak için ya tamamen hayal ürünü ya da olduğundan daha büyük gösterdikleri düşmanlara ihtiyaç duyarlar. Aslında yaptıkları şey karıncalara büyüteç tutmaktan başka birşey değildir. Bu teknik yüzyıllar boyu süre gelen neredeyse tüm otoritelerce kullanılmış ve günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir. Bahse konu şey, ekonomik bir krizden sıkça kullanılan 'dış mihraklar' terimine kadar oldukça farklı hayal ürünü ya da abartılan düşmanlar olabilir.
İktidarlar tarafından sıkça kullanılan bu yöntem, yanlışları, hataları ve bütün kötü uygulamaları meşrulaştırmayı sağlar. Ayrıca hedef ve gündem değiştirerek söz konusu uygulamalara karşı vücut bulacak olası tepkileri de bastırır.
Yönetimi ele geçirmek isteyen gruplar öncelikle hayali düşman kavramına halkı inandırarak onu bitirme vaadinde bulunurlar. Bu vaat gerçekleştikten sonra artık sahibi oldukları tahtı korumaları gerekecektir. Göstermelik bir mücadele ile halk ikna edildikten sonra ikinci aşamaya geçilecektir.
İkinci aşama ise iktidar yetkisinin kendilerinde olmasının sürekliliğini sağlamaktır. Bunun içinde abartılmış veya tamamen hayal ürünü olan düşmanlarla hem savaşmaları gerekir hem de o düşmanların hiçbir zaman ölmemesi gerekir.
Otoritelerin en iyi besin kaynakları bir türlü kazanamayan ama aynı zamanda da yenilmeyen düşmanlarıdır. Ayakta kalmak isteyen her kuvvet, halkın gözünde canavar olarak gösterilenleri sürekli taşlar ama hiçbir zaman öldürmek istemez.
Büyüteç ile canavar olarak gösterdikleri karıncalara attıkları çakıl taşlarını da büyük kayalar gibi gösterirler. Bu yöntemle halka tüm güçleriyle mücadele ettikleri imajını verirler.
Toplumlar, yöneticilerini belirlerken duyguları ile hareket ederlerse sömürülmeye mahkum olurlar. Kendilerine yapılan her kötülük onlar uykudayken gerçekleşir. Bu, fiziksel değil zihinsel bir uykudur. Tam bir uyuşukluk halidir. Uyumak, zincirlerinden kurtulmak isteyen her toplumun önündeki en büyük tehlikedir.
Unutmamak gerekir ki ; doğan güneşi görmek için önce uyanmak gerekir. Aydınlığın, karanlığı dağıtması için emek verilmeli, mücadele edilmelidir.
Aksi halde her otorite, kendini var edenleri aldatmaya ve sömürmeye devam edecektir.