Can acıtan bir savaş sokak çatışmalarına evrilirken, insanlar ölürken, yıkım yaşanırken beri yandan dünyanın diğer yerlerinde hayat devam ediyor. Ve maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor.
Bir yandan Rusya-Ukrayna Savaşı diğer yandan ekonomide yaşanan gelgitleri hayatın her alanında fazlasıyla hisseder olduğumuz bugünlerde zorluklar katlanarak sırtımıza yükleniyor.
Enerji ve daha başka bir çok üründe dışa bağımlılık bir savaşta yaşanan yıkımın sadece o ülkenin savaşı olmadığını bizlere bir kez daha gösterdi/gösteriyor.
Elektrikte kabarık faturalarla şirketlerin insafına bırakılan esnaf ve vatandaşlar; akaryakıta daha önceden başlayan ve savaş sonrası ard arda yapılan zamlar ile kırk rüyada kabus olarak aklımıza gelmeyecek rakamlara ulaştı.
Diğer yandan yağ stokçusu zincir marketlerin görüntüleri ile bir vatandaşa yapılan kötülükle, ahlaksızlıkla şoke olduk.
Bu görüntülerin altında yatan sebep yine savaş.
Henüz ilk haftasındaki savaş sürecinde ham ayçiçeği yağının ton fiyatının bin 400 dolardan 2 bin doların üzerine yükseldiğini; Rusya’nın, Azak Denizi’nde Türkiye’ye ait yağ taşıyan 15-16 geminin çıkışına izin vermediği ve gemilerin gelmemesi halinde Türkiye’nin yağsız kalabileceğini öğrendik.
Haberin gerçekliği Türkiye’nin “ayçiçek yağının ikamesi olabilecek kanola yağı, aspir yağı, mısır yağı, soya ve palm yağında gümrük vergisinin sıfırlandığı kararı ile teyit edilmiş oldu.
Böylesi bir durumda fırsatçılık ve stokçuluk gibi ahlaksızlıklar inanın tüm yaşananlar karşısında insanların üzüntüsünü katlıyor.
Bir nevi sürü psikolojisi; duyanın marketlere akın ettiği bir durum ortaya henüz çıkmışken yapılan denetimlerde ortaya çıkan manzara kamu vicdanını az da olsa rahatlattı.
Ülkede yaşanan ve kontrolü zor bir hal alan ekonomik krizde vatandaşın, esnafın tek yaptığı şey bekleyip görmek.
DÜn Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Rusya-Ukrayna krizinin ve pandeminin Türkiye ekonomisine etkilerini değerlendirdiği '2022 genelinde maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi bekleniyor' sözleri de hükümetin içinde bulunduğu durumun özeti.
Bunları ne kaldırıp ne koyuyorum.
Şimdilik tepkiler sitemkar mırıldanmalar şeklinde ancak bıçağın kemiğe dayandığı bir sürecin işlediğini unutmamak lazım.
Halkı zor günlerin beklediği bir dönemde; en azından birbirimize merhamet etmemiz gerekmez mi?
Hükümetin kontrol noktasında Kendimize merhametin olmadığı sürece zorlukları aşmamız zor.